Bir kere bize müstehzi bakıyorlar. Onlar bu işte pişmiş, kaşarlanmış, tecrübeli hani uzun yılların üstündeki insanlardır. Canım, canım, zavallıcım şeklinde bize bakıyorlar yani. Nereye kadar nasıl dayanabilir gibi... Bunları başta çok anlamıyorsunuz, sonradan anlıyorsunuz. Mesela en son ince oyun dün oynandı. Anayasadaki 10. Madde hakkında. Ama kadın milletvekilleri bunu anlayamadı. Yani o düşünce yapılarından geçen, o mücadelelerden geçen, en az onlar kadar, en az erkekler kadar başarılı olmalısınız ki, meslek yaşamınızda sökerek almış olmalısınız ki, onun kafasından geçen domuzluğu okuyabilesiniz."
"Erkekler oyunu oyunun kurallarına göre oynuyorlar. Çünkü onlar bu oyunda kural koyucu... Kadınlar ise bu oyunun kural koyucu... Kadınlar ise bu oyunun kural koyucusu olmadıkları için oyuna neyle ve nasıl katılacaklarını bilemiyorlar. "Erkekler açısından siyaset sanki tek onların, erkeklerin işiymiş gibi görülüyor. Siz çalışabilirsiniz ama bir milletvekili ya da belediye başkanı ya da genel meclis başkanlığı üyeliği gibi durumlarda, yine bu iş erkeklerin hakkıymış gibi bir algı birçok yerde var. Çünkü bu siyasetin doğasında var. Bu iş, yani siyaset, erkeklerin alanıymış gibi görülüyor."
Yukarıdaki satırlar 1999, 2002 ve 2007 döneminde parlamentoya girmiş kadınlarla yapılan sözlü tarih görüşmelerinden alıntılandı. Bu kitapta, sadece siyaset yapan kadınların sorunları mercek altına alınmıyor, çeşitli ülke örnekleri üzerinden kadınların yurttaş olma mücadelelerine, devlet politikalarında, siyasal partilerde, parlamentoda kadına bakılıyor. Türkiye'de kadın hareketinin eril siyasete verdiği tepki ortaya konuluyor
Bir kere bize müstehzi bakıyorlar. Onlar bu işte pişmiş, kaşarlanmış, tecrübeli hani uzun yılların üstündeki insanlardır. Canım, canım, zavallıcım şeklinde bize bakıyorlar yani. Nereye kadar nasıl dayanabilir gibi... Bunları başta çok anlamıyorsunuz, sonradan anlıyorsunuz. Mesela en son ince oyun dün oynandı. Anayasadaki 10. Madde hakkında. Ama kadın milletvekilleri bunu anlayamadı. Yani o düşünce yapılarından geçen, o mücadelelerden geçen, en az onlar kadar, en az erkekler kadar başarılı olmalısınız ki, meslek yaşamınızda sökerek almış olmalısınız ki, onun kafasından geçen domuzluğu okuyabilesiniz."
"Erkekler oyunu oyunun kurallarına göre oynuyorlar. Çünkü onlar bu oyunda kural koyucu... Kadınlar ise bu oyunun kural koyucu... Kadınlar ise bu oyunun kural koyucusu olmadıkları için oyuna neyle ve nasıl katılacaklarını bilemiyorlar. "Erkekler açısından siyaset sanki tek onların, erkeklerin işiymiş gibi görülüyor. Siz çalışabilirsiniz ama bir milletvekili ya da belediye başkanı ya da genel meclis başkanlığı üyeliği gibi durumlarda, yine bu iş erkeklerin hakkıymış gibi bir algı birçok yerde var. Çünkü bu siyasetin doğasında var. Bu iş, yani siyaset, erkeklerin alanıymış gibi görülüyor."
Yukarıdaki satırlar 1999, 2002 ve 2007 döneminde parlamentoya girmiş kadınlarla yapılan sözlü tarih görüşmelerinden alıntılandı. Bu kitapta, sadece siyaset yapan kadınların sorunları mercek altına alınmıyor, çeşitli ülke örnekleri üzerinden kadınların yurttaş olma mücad... tümünü göster
Erkek Kulübünde Siyaset isimli kitap bizim yüksek lisans derslerimizin hocalarından Serpil hocamızın kitabı. bu araştırmada yazar siyasette kadının neden kalıcı olamadığına, siyasette kadınların sayısının neden çok olmadığına, siyasetin neden erkek kulübü olduğuna dair sorular sormaktadır. Çalışmanın teorik ekseni kadınların neden eşit yurttaşlık idealinin tam anlamıyla gerçekleşememesi ve bu bağlamda siyasal kurumlardaki eksik temsillerin neler olabileceği etrafında dönmektedir.
Çalışmada ciddi bir araştırma süreci yaşanmış, 10 yıllık bir çalışma sürecinde, sözlü tarih çalışmalarından, arşiv taramalarına, anket yönteminden anı defterlerinin, belgelerin incelenmesine, kadar geniş çapta bir araştırma yapılmıştır. Sözlü tarih çalışmaları, derinlemesine görüşme gibi kalitatif yöntemlere daha derinlikli bir biçimde başvurulmuştur.
Geleneksel siyaset teorisine, geleneksel siyasal teoride kadınların nasıl yer aldığı incelenmiş siyasal düşüncede kadının yokluğu ve birçok alanda olduğu gibi burada da ikincilliğinin etkileri ortaya konulmuştur.
Kadınlar yurttaşlık haklarından nasıl dışlandılar? Bu dışlanma ile nasıl mücadele ettiler? Oy hakkı hareketinden bu parlamentoya girene kadar geçen tarihsel süreç içerisindeki mücadeleleri anlatılmış Türkiye’deki kadın parlamenterlerin meclise girişi, profilleri, sayıları yaşadıkları sorunlar sözlü tarih yöntemiyle yapılmış bulgularla sunulmuştur.Kadın parlamenterlerle yapılan görüşmeler çalışmanın teorik kısmını önemli ölçüde beslemektedir. Kadınların siyasetin içine girme sürecinde yaşadıkları ve girdikten sonra yaşadıkları deneyimleri öne çıkarılmış, bir parti karşılaştırması yapılmadan kadın deneyimi üzerinden kadının siyasetle ilişkisi incelenmiştir.
Kitap teknik olarak üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölüm Kadınların Yurttaş Olma Mücadelesinin İlk Örnekleri ve Kat Ettikleri Yol başlıklı, oy hakkı hareketinin çeşitli ülkelerdeki yansıması ve örnekleri verilmektedir. Kadınların Siyasi mücadelelerinin tarihi bir perspektifini sunmaktadır. İkinci Bölümde ise Türkiye’de Parlamentoda kadınlar ve kadınların parlamentodaki durumuna etki eden faktörlere devlet politikaları, kadın hareketi ve siyasal partilerin tutumları çerçevesinde değinilmektedir. Üçüncü ve son bölümde ise parlamenter kadınların yaşadığı sorunlar irdelenmekte, aile yapıları, yetiştikleri toplumun kültürel ortamın getirisi ve götürüleri, çalışma ve eğitim hayatındaki mücadele ve sorunlar, siyasal partilerde karşılaştıkları tutum ve tavırlar, siyasetin ilişki ağlarının yapısına yönelik sorunlar mecliste iktidarın erkekle paylaşıp paylaşamadıkları hususunda parlamenterlerin ifadeleriyle incelenmektedir.
Karton Cilt, 1.basım, 388 sayfa
Aralık2013 tarihinde, Versus tarafından yayınlandı