Müstehcenlikten estetizme kadar birçok farklı boyutta değerlendirilmesi mümkün erotizm olgusunun. Sanat ve seksin aynı şey olduğunu ilan eden Picassodan geç kapitalizm çağına varan süreçte tüm ayrımların daha da bulanıklaştığı bir gerçek. Bu belirsiz geçişlerin izini süren bu sorgulama, Michelangelo ve Ingresden Sade, Schiele ve Duchampa kadar erotik unsurun nasıl evrimleştiğini gözler önüne seriyor. Erosun uygarlığı devindiren gücü insan yaşamının merkezindeki yerini korurken insanın erotizm üzerine kurduğu muhakemenin renkliliği de o oranda çarpıcı bir hal alıyor. Evrensel bir olgunun tarihsel öyküsü.
Müstehcenlikten estetizme kadar birçok farklı boyutta değerlendirilmesi mümkün erotizm olgusunun. Sanat ve seksin aynı şey olduğunu ilan eden Picassodan geç kapitalizm çağına varan süreçte tüm ayrımların daha da bulanıklaştığı bir gerçek. Bu belirsiz geçişlerin izini süren bu sorgulama, Michelangelo ve Ingresden Sade, Schiele ve Duchampa kadar erotik unsurun nasıl evrimleştiğini gözler önüne seriyor. Erosun uygarlığı devindiren gücü insan yaşamının merkezindeki yerini korurken insanın erotizm üzerine kurduğu muhakemenin renkliliği de o oranda çarpıcı bir hal alıyor. Evrensel bir olgunun tarihsel öyküsü.