Neden kendimizi cinsel davranışlarımızla açıklamakta direniyoruz? Farklı deneyimlere sahip yeni bir okuyucu kitlesi için yazılmış olan Eşcinselliğin Sonu ve Heteroseksüelliğin Ölümü, yukarıdaki soruya popüler ve tartışma yaratacak bir yanıt arıyor. Bert Archerın, Dawsons Creek, Friends, Roseanne, Shakespeare, Madonna ve Calvin Kleina atıf yaparak ulaştığı yanıtlar, popüler kültürden, edebiyattan, tarihten ve yazarın kişisel deneyimlerinden de beslenerek güncel ve eğlenceli olduğu kadar öğretici bir kitap niteliği taşıyor. Provokatif denebilecek tezler ileri süren Archer, son yıllarda gey/hetero ayrımının ortadan kalktığını savunuyor ve eşcinsel hareketin, tıpkı feminizm gibi, kültürel ve tarihsel bir evreyi temsil ettiğini öne sürüyor. İlk basıldığında büyük tartışmalar yaratan bu kitapta Bert Archer, her birimizin aklından geçen, fakat asla açıkça tartışmadığımız soru işaretlerinin izini sürerken, bizlere, cinsellik kategorilerinin eskisinden çok daha iç içe geçtiği günümüz dünyasında birbirimize etiketler yapıştırmadan, sırf kendimiz gibi davranarak yaşamanın kapılarını aralıyor.
Neden kendimizi cinsel davranışlarımızla açıklamakta direniyoruz? Farklı deneyimlere sahip yeni bir okuyucu kitlesi için yazılmış olan Eşcinselliğin Sonu ve Heteroseksüelliğin Ölümü, yukarıdaki soruya popüler ve tartışma yaratacak bir yanıt arıyor. Bert Archerın, Dawsons Creek, Friends, Roseanne, Shakespeare, Madonna ve Calvin Kleina atıf yaparak ulaştığı yanıtlar, popüler kültürden, edebiyattan, tarihten ve yazarın kişisel deneyimlerinden de beslenerek güncel ve eğlenceli olduğu kadar öğretici bir kitap niteliği taşıyor. Provokatif denebilecek tezler ileri süren Archer, son yıllarda gey/hetero ayrımının ortadan kalktığını savunuyor ve eşcinsel hareketin, tıpkı feminizm gibi, kültürel ve tarihsel bir evreyi temsil ettiğini öne sürüyor. İlk basıldığında büyük tartışmalar yaratan bu kitapta Bert Archer, her birimizin aklından geçen, fakat asla açıkça tartışmadığımız soru işaretlerinin izini sürerken, bizlere, cinsellik kategorilerinin eskisinden çok daha iç içe geçtiği günümüz dünyasında birbirimize etiketler yapıştırmadan, sırf kendimiz gibi davranarak yaşamanın kapılarını aralıyor.