Reşad Ekrem Koçu, ilk kez 1947’de yayımlanan bu kitabında, 16. yüzyıldan 20. yüzyıl başlarına kadar İstanbul meyhanelerini ve meyhane köçeklerini –kendi deyişiyle– “kalem diline veriyor.” Vezir Hanı’ndan Saraç Hanı’na gedikli meyhaneler, fesli Türklerin giremediği Eftalipos, koltuk meyhaneleri, ayaklı meyhaneler ve ilk birahaneler... Ahmed Rasim, Çaylak Tevfik ve Ahmed Midhat Efendi’den meyhane tasvirleri... Gedikli meyhanelerde oynatılan, uğurlarına kavgalar edilen, kan dökülen köçekler. Renkli ve canlı bir gündelik yaşam tarihi…
“Uzun yıllar öncesine dönüyorum ve Murat Reis’in Oğlu’nu okumaya başlıyorum. Büyük bir hayranlıkla okuduğum bu roman uçsuz bucaksız denizlerden geçip giderek bana Osmanlı tarihini sevdiriyor. Yazarı Reşad Ekrem Koçu, Osmanlı tarihini ‘bugünde yaşatan’ mucizevi, görkemli bir yazar! Reşad Ekrem’in eşsiz eseriyle dostluğum artık hep sürecek, herhalde
ölünceye kadar…”
Selim İleri
Reşad Ekrem Koçu, ilk kez 1947’de yayımlanan bu kitabında, 16. yüzyıldan 20. yüzyıl başlarına kadar İstanbul meyhanelerini ve meyhane köçeklerini –kendi deyişiyle– “kalem diline veriyor.” Vezir Hanı’ndan Saraç Hanı’na gedikli meyhaneler, fesli Türklerin giremediği Eftalipos, koltuk meyhaneleri, ayaklı meyhaneler ve ilk birahaneler... Ahmed Rasim, Çaylak Tevfik ve Ahmed Midhat Efendi’den meyhane tasvirleri... Gedikli meyhanelerde oynatılan, uğurlarına kavgalar edilen, kan dökülen köçekler. Renkli ve canlı bir gündelik yaşam tarihi…
“Uzun yıllar öncesine dönüyorum ve Murat Reis’in Oğlu’nu okumaya başlıyorum. Büyük bir hayranlıkla okuduğum bu roman uçsuz bucaksız denizlerden geçip giderek bana Osmanlı tarihini sevdiriyor. Yazarı Reşad Ekrem Koçu, Osmanlı tarihini ‘bugünde yaşatan’ mucizevi, görkemli bir yazar! Reşad Ekrem’in eşsiz eseriyle dostluğum artık hep sürecek, herhalde
ölünceye kadar…”
Selim İleri
Meyhane köçekleri, içki yasağı olduğu dönemlerde ortaoyunu topluluklarında çalışırlardı.
İçki yasakları kalkınca meyhanelere dökülürlerdi. Büyük meyhanelerin ise yalnız orada oynar bir veya birkaç köçeği olurdu.
Meyhane uşakları palikarlar ile pedumuların da hemen hepsi oyun bilirlerdi.
Hem güzellikleri, türlü işvebazlıkları, hem de oyun hünerleri Istanbul’u tutmuş olanlar ise bir meyhaneye bağlanmaz, meyhane meyhane dolaşırlarmış.
Meyhanelerin kapıları onlara daima açık olurmuş...
Bir varmış, bir yokmuş...
Bana da tatlı tatlı kitabın okuması kaldı.
Karton Cilt, 2.Baskı, 136 sayfa
2015 tarihinde, Doğan Kitap tarafından yayınlandı