Bugün devletlerarası ilişkilerde güç kullanılmasının doğal bir hak ve diplomasinin haklı bir aracı sayıldığı günlerden çok farklı bir dünyada yaşamaktayız. İçinde yaşadığımız nükleer çağda, devletlerin her zamankinden çok daha fazla diplomasi kurumuna gereksinme duydukları görülmektedir. Devletler, dostları ya da düşmanlarıyla aralarındaki her uyuşmazlıkta savaş yoluna başvurmayı göze alamadıklarından, büyük ölçüde diplomasi yöntemini kullanmayı yeğlemektedir. Dünyamız şimdi bir dönüm noktasında bulunmaktadır. Bir yandan dünya barışı, öte yanda yok olma tehlikesi. Yeryüzünün her yanındaki insanların yazgısı, ayrılamayacak bir biçimde birbirine bağlanmıştır ve daha iyi bir dünyaya ulaşma ancak çatışma yerine, karşılıklı işbirliği yoluyla gerçekleşebilecektir. Bu işbirliğini gerçekleştirebilmenin başlıca yolu ise, tüm ulusların ve hükümetlerin diplomasi kurumunun ve öneminin bilincine varmalarıdır.
Bugün devletlerarası ilişkilerde güç kullanılmasının doğal bir hak ve diplomasinin haklı bir aracı sayıldığı günlerden çok farklı bir dünyada yaşamaktayız. İçinde yaşadığımız nükleer çağda, devletlerin her zamankinden çok daha fazla diplomasi kurumuna gereksinme duydukları görülmektedir. Devletler, dostları ya da düşmanlarıyla aralarındaki her uyuşmazlıkta savaş yoluna başvurmayı göze alamadıklarından, büyük ölçüde diplomasi yöntemini kullanmayı yeğlemektedir. Dünyamız şimdi bir dönüm noktasında bulunmaktadır. Bir yandan dünya barışı, öte yanda yok olma tehlikesi. Yeryüzünün her yanındaki insanların yazgısı, ayrılamayacak bir biçimde birbirine bağlanmıştır ve daha iyi bir dünyaya ulaşma ancak çatışma yerine, karşılıklı işbirliği yoluyla gerçekleşebilecektir. Bu işbirliğini gerçekleştirebilmenin başlıca yolu ise, tüm ulusların ve hükümetlerin diplomasi kurumunun ve öneminin bilincine varmalarıdır.