İlk baskısı 2000 yılında yapılan Evimizin Tek Istakozunun serüveni, bir derginin Selim İleriden Türk edebiyatında yemek yemek konulu bir yazı istemesiyle başlar. Yazarımız, hem daha çocukluğundan itibaren, 1940 tarihli ve yaşadığı evler değişse de asla değişmeyen bir yemek kitabının müzmin okuyucusu olduğundan, hem de kendisini enikonu obur saydığından, konuya yabancı değildir. O yazıyı başkaları izler. Ortaya çıkan her bir yazı, tıpkı bütün tatları yerli yerinde nefis bir yemek kadar damakta değişik tatlar bırakan bir bütüne ulaşır: Evimizin Tek Istakozu. Kitapta, sofra adabından yemek çeşitlerine, masa başı sohbetleri ve dedikodularından yiyeceklere, pasta ve likör çeşitlerine kadar hemen her şeyde, yer yer Selim İlerinin bizzat tanıklığı da vardır.
İlk baskısı 2000 yılında yapılan Evimizin Tek Istakozunun serüveni, bir derginin Selim İleriden Türk edebiyatında yemek yemek konulu bir yazı istemesiyle başlar. Yazarımız, hem daha çocukluğundan itibaren, 1940 tarihli ve yaşadığı evler değişse de asla değişmeyen bir yemek kitabının müzmin okuyucusu olduğundan, hem de kendisini enikonu obur saydığından, konuya yabancı değildir. O yazıyı başkaları izler. Ortaya çıkan her bir yazı, tıpkı bütün tatları yerli yerinde nefis bir yemek kadar damakta değişik tatlar bırakan bir bütüne ulaşır: Evimizin Tek Istakozu. Kitapta, sofra adabından yemek çeşitlerine, masa başı sohbetleri ve dedikodularından yiyeceklere, pasta ve likör çeşitlerine kadar hemen her şeyde, yer yer Selim İlerinin bizzat tanıklığı da vardır.