Eylül Yorgunu

Ener için, sentimentalliği, çağımızda örnekleri oldukça azalmış olan bir duygusallığa dönüştürdüğü söylenebilir. Bütün öykülerde, kişilerin ortaklıkları var. Güven Turan / Dost Dergisi Bugün romanda, şiirde neredeyiz, belki tartışılabilir, ama hikayede tam Batı çizgisindeyiz. Dünya ölçüsündeki ilk yüzaklığımız budur. Güçlü bir yazarla karşı karşıyayız. Sait Faikten Güner Enere kadar uzanan çizgide Türk hikayeciliği Batı ölçüleri, Batı kadrosu içine yüzaklığıyla giriyor. İsmet Bozdağ / Sabah Gazetesi Kendinden çoğalttığı kişilerle çiziyor Güner Ener tiplerini... Kimi zaman şaşırtıcı, ince duyarlıkla kimi zaman da hafiften hafife alayla yaklaşıyor, olaylara, kişilere. Onun öyküleri bir olayı ya da olaylar dizisini yansıtmaktan daha çok, yaşamdan derlenmiş bir anılar ve izlenimler demeti biçiminde. Ama bu demeti ustalıkla kullanmasını, amacına uygun bir kılığa sokmasını biliyor. İç diyaloglara düşkünlüğü, ince alaylı üslubu öykülerine yoğun bir hava veriyor. Böylece kısa öykü türünde, dar olanaklar içinde geniş ufuklu işlemleri yansıtmayı başarıyor. Bu içlem, genel olarak toplumun katılığına, dar görüşlüğüne bir karşı çıkışı, bir isyanı getiriyor okuruna. Kitabın ilk üç öyküsünde bireysel odak noktasından toplumu suçlar ve kargılar öykücü Güner Ener. Daha sonraki öyküler, daha geniş ufuklu eleştiriler getirir ve yazarın yavaş yavaş toplumcu bir eleştiri tarzına yaklaşmakta olduğunu gösterir. Güner Enerin kişisel başkaldırmadan, toplumsal eleştiriye geçişini de saptıyoruz. Eylül Yorgununda usta ve özgün bir kalemden çıkma, duyarlıklı on bir öykü yer alıyor.

Ener için, sentimentalliği, çağımızda örnekleri oldukça azalmış olan bir duygusallığa dönüştürdüğü söylenebilir. Bütün öykülerde, kişilerin ortaklıkları var. Güven Turan / Dost Dergisi Bugün romanda, şiirde neredeyiz, belki tartışılabilir, ama hikayede tam Batı çizgisindeyiz. Dünya ölçüsündeki ilk yüzaklığımız budur. Güçlü bir yazarla karşı karşıyayız. Sait Faikten Güner Enere kadar uzanan çizgide Türk hikayeciliği Batı ölçüleri, Batı kadrosu içine yüzaklığıyla giriyor. İsmet Bozdağ / Sabah Gazetesi Kendinden çoğalttığı kişilerle çiziyor Güner Ener tiplerini... Kimi zaman şaşırtıcı, ince duyarlıkla kimi zaman da hafiften hafife alayla yaklaşıyor, olaylara, kişilere. Onun öyküleri bir olayı ya da olaylar dizisini yansıtmaktan daha çok, yaşamdan derlenmiş bir anılar ve izlenimler demeti biçiminde. Ama bu demeti ustalıkla kullanmasını, amacına uygun bir kılığa sokmasını biliyor. İç diyaloglara düşkünlüğü, ince alaylı üslubu öykülerine yoğun bir hava veriyor. Böylece kısa öykü türünde, dar olanaklar içinde geniş ufuklu işlemleri yansıtmayı başarıyor. Bu içlem, genel olarak toplumun katılığına, dar görüşlüğüne bir karşı çıkışı, bir isyanı getiriyor okuruna. Kitabın ilk üç öyküsünde bireysel odak noktasından toplumu suçlar ve kargılar öykücü Güner Ener. Daha sonraki öyküler, daha geniş ufuklu eleştiriler getirir ve yazarın yavaş yavaş toplumcu bir eleştiri tarzına yaklaşmakta olduğunu gösterir. Güner Enerin kişisel başkaldırmadan, toplumsal eleştiriye geçişini de saptıyoruz. Eylül ... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
975533244-8

Etiketler: türk edebiyatı

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Okumuş kimse bulunamadı.

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski