İnsanın; kendisini, varoluşunu, kâinatı ve olup-bitenleri fikretmesinin adıdır felsefe. Soruları niçin, nasıl ve ne şekilde olan felsefe aslında varlığı kucaklayan bir disiplin iken Batıda zamanla bu aslî işlevini yitirmiş ve sadece zihnî spekülasyonlar halini almıştır. Üstad Murtaza Mutahharî, bizleri felsefenin o otantik dünyasını götürmekte; felsefenin hikmetle olan dostluğundan haberdar etmekte; daha doğrusu esas kimliği hikmet demek olan felsefeden derûnî zevkler tattırmaktadır.
İnsanın; kendisini, varoluşunu, kâinatı ve olup-bitenleri fikretmesinin adıdır felsefe. Soruları niçin, nasıl ve ne şekilde olan felsefe aslında varlığı kucaklayan bir disiplin iken Batıda zamanla bu aslî işlevini yitirmiş ve sadece zihnî spekülasyonlar halini almıştır. Üstad Murtaza Mutahharî, bizleri felsefenin o otantik dünyasını götürmekte; felsefenin hikmetle olan dostluğundan haberdar etmekte; daha doğrusu esas kimliği hikmet demek olan felsefeden derûnî zevkler tattırmaktadır.