Tüm felsefe çalışmalarının yöneldiği başlıca amaç, insanı bilmek ve anlamaktır. Her filozof İnsan nedir? sorusunun yanıtını arama çabası içindedir. Tarih boyunca felsefenin, insan açısından ve insan üzerine bir düşünme tarzı olduğunu görüyoruz. Felsefe, doğadan, tanrıdan ya da tarihten söz etse de, aslında insan üzerine konuşur ve insani varoluşun problemlerini anlamak ve yanıtlamak ister.İnsan nedir? sorusu, insana ilişkin en genel soru olması bakımından, içinde birçok soruyu da saklamaktadır. Çünkü insana ilişkin olarak dile getirilen İnsan nedir? sorusu, beraberinde başka soruları da getirmektedir: İnsanın doğası (özü) nedir, insanın bir doğası var mıdır, insanı insan yapan şey nedir, insanın ayırt edici özellikleri/nitelikleri nelerdir? Bunlar tözsel ve değişmez bir yapıya mı sahiptirler? İnsanın canlılar dünyasındaki özel yeri neye dayanır? İnsanın tarihte içine düştüğü bir yabancılaşma durumundan söz edilebilir mi? Niçin, insanı belirleme ve betimleme çabasında tek bir kavram ya da açıklayıcı neden arayışı eksik kalmaktadır?Antikçağdan günümüze kadar felsefe alanında insanı ve insanla birlikte doğal ve kültürel gerçekliği anlama ve kavrama çabalarını, tarihsel ve sistematik bir yaklaşımla ele alan bu kitap, kendimizi bilmeye ve anlamaya yönelik felsefi bir çağrıdır.
Tüm felsefe çalışmalarının yöneldiği başlıca amaç, insanı bilmek ve anlamaktır. Her filozof İnsan nedir? sorusunun yanıtını arama çabası içindedir. Tarih boyunca felsefenin, insan açısından ve insan üzerine bir düşünme tarzı olduğunu görüyoruz. Felsefe, doğadan, tanrıdan ya da tarihten söz etse de, aslında insan üzerine konuşur ve insani varoluşun problemlerini anlamak ve yanıtlamak ister.İnsan nedir? sorusu, insana ilişkin en genel soru olması bakımından, içinde birçok soruyu da saklamaktadır. Çünkü insana ilişkin olarak dile getirilen İnsan nedir? sorusu, beraberinde başka soruları da getirmektedir: İnsanın doğası (özü) nedir, insanın bir doğası var mıdır, insanı insan yapan şey nedir, insanın ayırt edici özellikleri/nitelikleri nelerdir? Bunlar tözsel ve değişmez bir yapıya mı sahiptirler? İnsanın canlılar dünyasındaki özel yeri neye dayanır? İnsanın tarihte içine düştüğü bir yabancılaşma durumundan söz edilebilir mi? Niçin, insanı belirleme ve betimleme çabasında tek bir kavram ya da açıklayıcı neden arayışı eksik kalmaktadır?Antikçağdan günümüze kadar felsefe alanında insanı ve insanla birlikte doğal ve kültürel gerçekliği anlama ve kavrama çabalarını, tarihsel ve sistematik bir yaklaşımla ele alan bu kitap, kendimizi bilmeye ve anlamaya yönelik felsefi bir çağrıdır.