Gerek Descartes gerekse Hegel kendi çaglarını ‘her seyin tepetaklak olduğu çağlar’ olarak tanımlarken haklılardı. Bu haklı filozoflardan birisi de kusku yok ki K. Marx oldu. Üstelik filozof açısından varlıgın degisme ve dönüsme kategorisi giderek merkezî bir hal almaktadır. Zira katı olan ne varsa buharlasmaktadır. Anlasılan son bin yıllardır fizik dünyanın hareketinde (yerküresinin dönmesinde) bir degisiklik saptanmamıs olsa da bu durum sosyal/toplumsal dünya için geçerli degildir. Çünkü toplumsal dünyadaki degisiklikler çagımızda ve günümüzde de bütün siddetiyle yürürlüktedir. Bunu; olay ve olgu durumlarına filozofça bakıs atma yetenegindeki her düsün ve bilim insanı görmekte zorluk çekmemektedir. Iste Politikanın Evrimi adlı bu çalısma, olay ve olgulara filozofça bakmanın ne anlama geldigini ve bu bakısın ortaya çıkardıgı sonuçları sergiledigi iddiasındadır.
Politika ve felsefenin ele alındıgı bu çalıs¸ma, tarihsel süreçte söz konusu oldugu için bu üç kategorinin (politika, felsefe, tarih) günümüzdeki anlamları da merkezî sorunsal haline gelmektedir. Burada politikanın organize olana, felsefenin kavramsal olana tarihin ise sürece karsılık geldigi, bunların zaman, mekân ve özne/ insan çerçevesinde ele alındıgı öncelikle belirtilmelidir. Bu disiplinlerin merkezi terim, konu ve kavramları, baglamları içinde ele alınmaktadır. Bu kavram ve kategoriler arasında diyalektik bir iliskinin var oldugu Politikanın Evrimi nezdinde temel ve vazgeçilmez bir varsayımdır. Kitaptaki bir baska izlek de Sokrates, Platon ve Aristoteles’ten Locke, Rousseau ve Hegel’e kadar uzanan birçok ana akım filozofun politik felsefesini analiz etmesidir. Bunu yaparken onlarla tarihsel paralellik gösteren Kylon, Lykurgos, Spar- taküs ve Catalina’dan; W. Tyler, J. Hus, J. Ball, T. Münzer ve Babeuf ’e kadar uzanan yelpazedeki ötelenmis birçok kahramanın da düsünüs ve eylem tarzlarını çarpıcı bir dil ve üslupla ifade etmektedir.
Gerek Descartes gerekse Hegel kendi çaglarını ‘her seyin tepetaklak olduğu çağlar’ olarak tanımlarken haklılardı. Bu haklı filozoflardan birisi de kusku yok ki K. Marx oldu. Üstelik filozof açısından varlıgın degisme ve dönüsme kategorisi giderek merkezî bir hal almaktadır. Zira katı olan ne varsa buharlasmaktadır. Anlasılan son bin yıllardır fizik dünyanın hareketinde (yerküresinin dönmesinde) bir degisiklik saptanmamıs olsa da bu durum sosyal/toplumsal dünya için geçerli degildir. Çünkü toplumsal dünyadaki degisiklikler çagımızda ve günümüzde de bütün siddetiyle yürürlüktedir. Bunu; olay ve olgu durumlarına filozofça bakıs atma yetenegindeki her düsün ve bilim insanı görmekte zorluk çekmemektedir. Iste Politikanın Evrimi adlı bu çalısma, olay ve olgulara filozofça bakmanın ne anlama geldigini ve bu bakısın ortaya çıkardıgı sonuçları sergiledigi iddiasındadır.
Politika ve felsefenin ele alındıgı bu çalıs¸ma, tarihsel süreçte söz konusu oldugu için bu üç kategorinin (politika, felsefe, tarih) günümüzdeki anlamları da merkezî sorunsal haline gelmektedir. Burada politikanın organize olana, felsefenin kavramsal olana tarihin ise sürece karsılık geldigi, bunların zaman, mekân ve özne/ insan çerçevesinde ele alındıgı öncelikle belirtilmelidir. Bu disiplinlerin merkezi terim, konu ve kavramları, baglamları içinde ele alınmaktadır. Bu kavram ve kategoriler arasında diyalektik bir iliskinin var oldugu Politikanın Evrimi nezdinde temel ve vazgeçilmez bir varsayımdır. Kitaptaki bir ba... tümünü göster
376 sayfa
Belge Yayınları tarafından yayınlandı