Sen koyun olduktan sonra kasapa niye kızıyorsun? Kişinin esas düşmanı kendi cehaleti kendi bilgisizliğidir. Türkiyede bugün siyaset yaptığını zanneden birçok kişi, aslında uygulanmakta olan kontrollü bir siyasetin piyonudur. Türkiyede herkes ne olacak şu memleketin hali? der. Oysa bu memleketin bu hale gelmesinde hangi yanlışlıkları yapmışız, önümüzde hangi tuzaklar var, bunları hiç kimse sorgulamaz. Bu ülkede noksan olan tek şey, yanlış eğitim ve cehalet sebebiyle sorgulama ve yargılamanın yapılmayışıdır.Eğitimli eğitimsiz, adeta herkes kendine ne söylenirse yerine getirmeye çalışan bir anlayış içindedir.Bu zihniyetin ülkede kurum ve kuruluşlarda söz sahibi oluşu ister istemez beraberinde kişiliksiz, şahsiyetsiz, yüreksiz, korkak yönetimler getirmiştir. Şu bir tarihi gerçektir kimse kimseye zorla bir şey dayatmaz. Yeter ki karşısında kişilikli muhatap bulsun. Türkiyenin tek meselesi, geçmişte yapılan uygulamaları büyük bir cesaretle sorgulayıp, yapılan hatalardan vazgeçme iradesini ortaya koyabilmesidir. Eğer bu toprağın insanı, bu toprağa hakim olur da yüce meclise, gerçek anlamda milli irade yansıtılırsa bu topraklarda güç daima bizim olacaktır. Bu kitabı okurken, ümit ediyorum herkes kendine düşen payı alacaktır.
Sen koyun olduktan sonra kasapa niye kızıyorsun? Kişinin esas düşmanı kendi cehaleti kendi bilgisizliğidir. Türkiyede bugün siyaset yaptığını zanneden birçok kişi, aslında uygulanmakta olan kontrollü bir siyasetin piyonudur. Türkiyede herkes ne olacak şu memleketin hali? der. Oysa bu memleketin bu hale gelmesinde hangi yanlışlıkları yapmışız, önümüzde hangi tuzaklar var, bunları hiç kimse sorgulamaz. Bu ülkede noksan olan tek şey, yanlış eğitim ve cehalet sebebiyle sorgulama ve yargılamanın yapılmayışıdır.Eğitimli eğitimsiz, adeta herkes kendine ne söylenirse yerine getirmeye çalışan bir anlayış içindedir.Bu zihniyetin ülkede kurum ve kuruluşlarda söz sahibi oluşu ister istemez beraberinde kişiliksiz, şahsiyetsiz, yüreksiz, korkak yönetimler getirmiştir. Şu bir tarihi gerçektir kimse kimseye zorla bir şey dayatmaz. Yeter ki karşısında kişilikli muhatap bulsun. Türkiyenin tek meselesi, geçmişte yapılan uygulamaları büyük bir cesaretle sorgulayıp, yapılan hatalardan vazgeçme iradesini ortaya koyabilmesidir. Eğer bu toprağın insanı, bu toprağa hakim olur da yüce meclise, gerçek anlamda milli irade yansıtılırsa bu topraklarda güç daima bizim olacaktır. Bu kitabı okurken, ümit ediyorum herkes kendine düşen payı alacaktır.