Özgen Erginin Galatalı Angelos adlı öyküsü, dil olarak çok temiz, abartısız ve özenli. Galatalı Angelos, insanın asıl vatanının ana dil veya etnik kökenden çok, kendi kültürü olduğunu hüzünlü bir keyifle anlatıyor. İnsan nerenin kültürüyle büyümüşse aslında oralı oluyor, diyor sıradan, küçük gibi gözüken ama içinde birçok dünyayı barındıran öyküsünde. Özgen Erginin diğer öykülerini de çok etkileyici buldum. Dünya vatandaşının hoşgörü ve Doğu Akdenizlinin keskin gözlemciliğiyle edebiyatımıza hoşgeldin diyorum kendisine. - Buket Uzuner Bu öykülerinde Özgen Ergin, konuşmayı, anlaşmayı, konuşkanlığı, suskunluğu, kısacası yeni deyişle iletişimi, bir insanlık sorunu düzeyinde irdeliyor. Dili, kişilerin ruhsal olduğu kadar toplumsal görüntüsünü yansımada etkili bir araç olarak değerlendiriyor. Özgen Ergin öykülerinin, geçiştirilemeyecek bir özelliği, üsluptaki yalınlık. Çok kısa, genellikle temel cümleler egemen. Bu yalınlık, öykülerin anlatım gücünü yükseltiyor. - Gürsel Aytaç ... yepyeni bir öykücüyü muştuluyor bize. Yansıtılanların ötesinde, öykülemedeki özeni ile de okuru sarıyor. Dolaysız, yalın bir anlatım yeğliyor Ergin. Usta bir gözlemci o da. - Feridun Andaç ... Hani okuduktan sonra arkanıza yaslanır, derin bir nefes alır, yüzünüzün gevşediğini ve iki dudağınızın birbirinden ayrılarak şaşkın bir tebessüme dönüştüğünü, bir sonraki öyküye başlama düşüncesi ile yüreğinizin damalarınızdaki basıncı artırdığını hissedersiniz ya; işte Özgen Erginin öyküleri, insanı okumanın lezzetine mıhlıyor... - Max Jones
Özgen Erginin Galatalı Angelos adlı öyküsü, dil olarak çok temiz, abartısız ve özenli. Galatalı Angelos, insanın asıl vatanının ana dil veya etnik kökenden çok, kendi kültürü olduğunu hüzünlü bir keyifle anlatıyor. İnsan nerenin kültürüyle büyümüşse aslında oralı oluyor, diyor sıradan, küçük gibi gözüken ama içinde birçok dünyayı barındıran öyküsünde. Özgen Erginin diğer öykülerini de çok etkileyici buldum. Dünya vatandaşının hoşgörü ve Doğu Akdenizlinin keskin gözlemciliğiyle edebiyatımıza hoşgeldin diyorum kendisine. - Buket Uzuner Bu öykülerinde Özgen Ergin, konuşmayı, anlaşmayı, konuşkanlığı, suskunluğu, kısacası yeni deyişle iletişimi, bir insanlık sorunu düzeyinde irdeliyor. Dili, kişilerin ruhsal olduğu kadar toplumsal görüntüsünü yansımada etkili bir araç olarak değerlendiriyor. Özgen Ergin öykülerinin, geçiştirilemeyecek bir özelliği, üsluptaki yalınlık. Çok kısa, genellikle temel cümleler egemen. Bu yalınlık, öykülerin anlatım gücünü yükseltiyor. - Gürsel Aytaç ... yepyeni bir öykücüyü muştuluyor bize. Yansıtılanların ötesinde, öykülemedeki özeni ile de okuru sarıyor. Dolaysız, yalın bir anlatım yeğliyor Ergin. Usta bir gözlemci o da. - Feridun Andaç ... Hani okuduktan sonra arkanıza yaslanır, derin bir nefes alır, yüzünüzün gevşediğini ve iki dudağınızın birbirinden ayrılarak şaşkın bir tebessüme dönüştüğünü, bir sonraki öyküye başlama düşüncesi ile yüreğinizin damalarınızdaki basıncı artırdığını hissedersiniz ya; işte Özgen Erginin öyküleri, insanı okumanın lezzet... tümünü göster