Sarıyerde yaşadı, balıkçılıktı en büyük tutkusu. Sonra hayatına alkol girdi ve esir aldı onu. Bir anası vardı, onu da kaybedince iyice ıssız kaldı. Karadenizli dostlarıyla denizde boğuşan yalnız bir Ermeniydi. Bir gün, evsiz barksız, nerdeyse sokakların adamı olmuşken, ailesine rastladı. Ve hayata yeniden tutundu, hem de dört elle.Garo Dayı, Selçuk Erezin gerçek hayat hikâyesinden yola çıkarak oluşturduğu bir anı roman. Sarıyeri, geçmiş İstanbulun en tatlı renklerinden azınlıkları, eski alışkanlıkları ve eski insanları bulabileceğiniz, eski ve sıcak bir duyguyla okuyabileceğiniz bir roman bu. Yalnız bir insanın, açıldığı denizlerin dalgasını hayatına da taşıyan bir adamın hikâyesi anlatılan. Ama aynı zamanda kaybolmuş bir İstanbul da var bu kitapta. İşte o renk, o koku, o geçmiş duygusu biraz da Garo Dayıyı bu kadar cazip kılan.
Sarıyerde yaşadı, balıkçılıktı en büyük tutkusu. Sonra hayatına alkol girdi ve esir aldı onu. Bir anası vardı, onu da kaybedince iyice ıssız kaldı. Karadenizli dostlarıyla denizde boğuşan yalnız bir Ermeniydi. Bir gün, evsiz barksız, nerdeyse sokakların adamı olmuşken, ailesine rastladı. Ve hayata yeniden tutundu, hem de dört elle.Garo Dayı, Selçuk Erezin gerçek hayat hikâyesinden yola çıkarak oluşturduğu bir anı roman. Sarıyeri, geçmiş İstanbulun en tatlı renklerinden azınlıkları, eski alışkanlıkları ve eski insanları bulabileceğiniz, eski ve sıcak bir duyguyla okuyabileceğiniz bir roman bu. Yalnız bir insanın, açıldığı denizlerin dalgasını hayatına da taşıyan bir adamın hikâyesi anlatılan. Ama aynı zamanda kaybolmuş bir İstanbul da var bu kitapta. İşte o renk, o koku, o geçmiş duygusu biraz da Garo Dayıyı bu kadar cazip kılan.