Gaziantep “Dört Yanı Dağlar Bağlar”

Evliya Çelebi, Seyahatnâmesinde kala-i şîrîn ve arûs-ı zemîn şehr-i Ayntâbı şöyle niteler: Ve cümle cânib-i erbaasında dağlar bağlardır ve halkı sağlardır. Kitabımızın adı burdan geliyor. Gaziantep, bütün Anadolu şehirleri gibi, kültürlerin harman olduğu bir yer: İÖ 10. binyıldan daha eski zamanlardan beri çok sayıda yerleşmeye sahne olduğu biliniyor. Uzun tarihi boyunca şehirde egemenlik kuran güçlerin sadece birkaçını saymak bile yeterli: Babilliler, Hurriler, Persler, Büyük iskender, Selevkoslar, Romalılar, Sasaniler, Bizanslılar, Araplar, Eyyubiler, Memlukler, Osmanlılar... Bu şehir aynı zamanda, Gazi unvanınıKurtuluş Savaşının en şanlı sayfalarından olanAntep Savunmasıyla almış, AtatürkünBen Gazianteplilerin nasıl gözlerinden öpmem ki...Onlar Antepi kurtardıkları gibi Türkiyeyi de kurtardılar övgüsünü bileğinin hakkıyla kazanmış bir şehir:Bizzat kuşatmanın komutanı Albay Abadieye göre Türk Verduneü. Öte yandan, Gaziantep, daha 19. yüzyıl başlarında Amerikalı misyonerlerin çalışmalarına onlara denk kültürel etkinliklerle karşılık veren, bunu yaparken de (canlı bir basın-yayın hayatı başta olmak üzere) hiç de taşralı denemeyecek özelliklerde, kendini yenileyerek gelişmeye uygun bir kent kültürü oluşturan bir şehir: 1903te çıkan Mecmua-i Maarif, sadece Antepte değil bütün Güneydoğu Anadoluda ilk Türk gazetesiydi. Gaziantep, sanayisi, ekonomisiyle de gelişmeye açık bir şehir. Kenan Mortanın yerinde saptamasıyla Şehirden umulan bir siyasal ve kültürel fayda olan, karıştırıp kaynaştırma, yeni çeşitlere, kültürel melezlenmelere ve cemaatçi olmayan ama yüzyüze ilişkileri de çiğnemeyen demokratik insiyatiflere imkân hazırlama işleviyle ... hem yaşayan, hem de kendisini sürekli olarak ören bir koza. işte, her biri konusunun yetkin uzmanı olan yazarlarımız, bu kozanın ipeğini çıkarıp işledi. Şehir Monografileri dizimizin önceki birkaç kitabını da fotoğraflamış olan Akgün Akova da fotoğraflarıyla kitabımızı zenginleştirdi.

Evliya Çelebi, Seyahatnâmesinde kala-i şîrîn ve arûs-ı zemîn şehr-i Ayntâbı şöyle niteler: Ve cümle cânib-i erbaasında dağlar bağlardır ve halkı sağlardır. Kitabımızın adı burdan geliyor. Gaziantep, bütün Anadolu şehirleri gibi, kültürlerin harman olduğu bir yer: İÖ 10. binyıldan daha eski zamanlardan beri çok sayıda yerleşmeye sahne olduğu biliniyor. Uzun tarihi boyunca şehirde egemenlik kuran güçlerin sadece birkaçını saymak bile yeterli: Babilliler, Hurriler, Persler, Büyük iskender, Selevkoslar, Romalılar, Sasaniler, Bizanslılar, Araplar, Eyyubiler, Memlukler, Osmanlılar... Bu şehir aynı zamanda, Gazi unvanınıKurtuluş Savaşının en şanlı sayfalarından olanAntep Savunmasıyla almış, AtatürkünBen Gazianteplilerin nasıl gözlerinden öpmem ki...Onlar Antepi kurtardıkları gibi Türkiyeyi de kurtardılar övgüsünü bileğinin hakkıyla kazanmış bir şehir:Bizzat kuşatmanın komutanı Albay Abadieye göre Türk Verduneü. Öte yandan, Gaziantep, daha 19. yüzyıl başlarında Amerikalı misyonerlerin çalışmalarına onlara denk kültürel etkinliklerle karşılık veren, bunu yaparken de (canlı bir basın-yayın hayatı başta olmak üzere) hiç de taşralı denemeyecek özelliklerde, kendini yenileyerek gelişmeye uygun bir kent kültürü oluşturan bir şehir: 1903te çıkan Mecmua-i Maarif, sadece Antepte değil bütün Güneydoğu Anadoluda ilk Türk gazetesiydi. Gaziantep, sanayisi, ekonomisiyle de gelişmeye açık bir şehir. Kenan Mortanın yerinde saptamasıyla Şehirden umulan bir siyasal ve kültürel fayda olan, karıştırıp k... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
9789750813276

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Okumuş kimse bulunamadı.

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski