ilk kez 1985 yılında yayımlanan Gece 1991 yılında Pegasus Edebiyat Ödülü'nü aldı. Çeşitli dillere çevrilen ve yayımlanan Gece için Akşit Göktürk'ün "Sunuş"unu okuyabilirsiniz.
"Gece'de anlatılan tek tek, bölük pörçük durumların, konumların, gerçek yaşamla somut ilişkisi, sürekli seziliyor satır aralarında. Okurun yakın geçmişte tanığı olduğu birçok toplumsal, tarihsel, kültürel deneyden yankılar var metinde sözgelişi. Alışılmış tarihsel mantığın işleyişi bile sorguya çekiliyor. Ama bütün bu gerçek durumlardan soyut bir çıkarım olan yaşantı, insan umutlarıyla korkularının bütünleyici imgeleriyle dile getiriliyor."
Parça
Gece belirli bir gerçekliğin, tek tanımla saptanabilecek bir insanlık durumunun dile getirildiği bir anlatı değil. Belli bir öykü, kişilikler, ya da nedensellik ilkesiyle işleyen bir olay örgüsü sunmuyor bize. Bunlara yönelik türden bir okur beklentisine karşı direniyor nerdeyse. Karşıtlık ile olumsuzluk, Gece'nin söyleminde baştan sona en belirgin iki nitelik. Neye karşıtlık? Günümüz yaşamının çekilmez akışı içinde, kurtulunmaz bir insan yazgısının olumsuzlanması mı söz konusu? Hayır. Buradaki karşıtlık ile olumsuzluk, Gece'nin yazın alanındaki geleneksel ölçütler ya da alışkanlıklarla bağdaştırılamaz özelliğinden doğan bir durum.
Yazınsal söylem düzeyinde olduğu gibi, yaşamın bütünüyle ilgili deneylerimizin de sarsılması, silkelenmesi, çarpıtılması söz konusu bu metinde: zaman ile uzay boyutlarının alışılmadık biçimde kullanılması
ilk kez 1985 yılında yayımlanan Gece 1991 yılında Pegasus Edebiyat Ödülü'nü aldı. Çeşitli dillere çevrilen ve yayımlanan Gece için Akşit Göktürk'ün "Sunuş"unu okuyabilirsiniz.
"Gece'de anlatılan tek tek, bölük pörçük durumların, konumların, gerçek yaşamla somut ilişkisi, sürekli seziliyor satır aralarında. Okurun yakın geçmişte tanığı olduğu birçok toplumsal, tarihsel, kültürel deneyden yankılar var metinde sözgelişi. Alışılmış tarihsel mantığın işleyişi bile sorguya çekiliyor. Ama bütün bu gerçek durumlardan soyut bir çıkarım olan yaşantı, insan umutlarıyla korkularının bütünleyici imgeleriyle dile getiriliyor."
Parça
Gece belirli bir gerçekliğin, tek tanımla saptanabilecek bir insanlık durumunun dile getirildiği bir anlatı değil. Belli bir öykü, kişilikler, ya da nedensellik ilkesiyle işleyen bir olay örgüsü sunmuyor bize. Bunlara yönelik türden bir okur beklentisine karşı direniyor nerdeyse. Karşıtlık ile olumsuzluk, Gece'nin söyleminde baştan sona en belirgin iki nitelik. Neye karşıtlık? Günümüz yaşamının çekilmez akışı içinde, kurtulunmaz bir insan yazgısının olumsuzlanması mı söz konusu? Hayır. Buradaki karşıtlık ile olumsuzluk, Gece'nin yazın alanındaki geleneksel ölçütler ya da alışkanlıklarla bağdaştırılamaz özelliğinden doğan bir durum.
Yazınsal söylem düzeyinde olduğu gibi, yaşamın bütünüyle ilgili deneylerimizin de sarsılması, silkelenmesi, çarpıtılması söz konusu bu metinde: zaman ile uzay boyutlarının alışılmadı... tümünü göster
Defalarca okumanız gerek gerçekten anyabilmeniz için!
anlaşılması güç ve zor bir kitap, sanırım gelecekte tekrar okuyacağım.
Karton Cilt, 231 sayfa
2010 tarihinde, Metis Yayıncılık tarafından yayınlandı