Gecenin Şamarı barına, ana rahminde birbirine bağlanan bebekler gibi kök salmış olarak toplanmış insanlar: ihtişamları ve kötü huylarıyla, harcama eğilimleri ve sınırları ihlal edici hayal güçleriyle, zor erişilebilir bir dünyanın inançsız müritleri. Hepsinin bildiği bir gerçek, ölümlü bir insanın her zaman bir diğerinin tuzağı olduğu. İtiraf edilemeyecek zevkleri ve sapkınlıklarıyla, acıyı gülüşün içinde çekecek olan ve ölüm döşeğinde bile zevk içinde titrenebileceğini farz eden gecenin melek yüzlü şeytanları... Semra Topalın, bir anlamı da hıçkırık olan erotik gülüşe adadığı bu romanının teması, erotizm. Başka bir ifadeyle, tehlikeyi göze almadan yaşanması imkânsız olan hazlar dünyası. Çıplaklığı yazgılı bir gecede, bu güzel çılgınların bir ellerinde neşter duruyor, öbür ellerinde kürek. Gece boyunca, dünyanın bütün sevimsiz emanet kostümlerine hep birlikte koca bir mezar kazıyorlar...
Gecenin Şamarı barına, ana rahminde birbirine bağlanan bebekler gibi kök salmış olarak toplanmış insanlar: ihtişamları ve kötü huylarıyla, harcama eğilimleri ve sınırları ihlal edici hayal güçleriyle, zor erişilebilir bir dünyanın inançsız müritleri. Hepsinin bildiği bir gerçek, ölümlü bir insanın her zaman bir diğerinin tuzağı olduğu. İtiraf edilemeyecek zevkleri ve sapkınlıklarıyla, acıyı gülüşün içinde çekecek olan ve ölüm döşeğinde bile zevk içinde titrenebileceğini farz eden gecenin melek yüzlü şeytanları... Semra Topalın, bir anlamı da hıçkırık olan erotik gülüşe adadığı bu romanının teması, erotizm. Başka bir ifadeyle, tehlikeyi göze almadan yaşanması imkânsız olan hazlar dünyası. Çıplaklığı yazgılı bir gecede, bu güzel çılgınların bir ellerinde neşter duruyor, öbür ellerinde kürek. Gece boyunca, dünyanın bütün sevimsiz emanet kostümlerine hep birlikte koca bir mezar kazıyorlar...
236 sayfa