Kimse, hiçbir zaman, kendisini olduğu gibi açığa vurup anlatmayı göze alamaz, diyor Albert Camus. Edebiyatın değişik türlerinden biri olan günlük, yine de, günlük tutan yazarların, sanatçıların, kendilerini en çok ele verdikleri, kendilerine en çok yaklaştıkları türdür. Oktay Akbal, günlük tutan yazarlarımızdan biri. Onun tuttuğu günlükleri dört kitap halinde yayımladık: Anılarda Görmek (1965-67), Geçmişin Kuşları (1968-69), Yeryüzü Korkusu (1970-75) ve 80lerde Bir Yazar (1980-83). Okuyunca göreceksiniz, kısa değinmelerden oluşan bu günlüklerde, yer yer öykücüklerle, küçük eleştirilerle küçük denemelerle karşılaşacaksınız; ama hepsinde egemen olan, bir edebiyat ustasının edebiyat ağırlıklı kısa notları. Tuttuğu bu günlüklerde, yazarın karşısında bir okur yoktur; yazar kendisiyle başbaşadır, yalnızdır. Değerli öykü, roman, deneme, fıkra yazarımız Oktay Akbalın bu günlüklerini okurken, onunla birlikte yaşayacak, onu birlikte düşüneceksiniz.
Kimse, hiçbir zaman, kendisini olduğu gibi açığa vurup anlatmayı göze alamaz, diyor Albert Camus. Edebiyatın değişik türlerinden biri olan günlük, yine de, günlük tutan yazarların, sanatçıların, kendilerini en çok ele verdikleri, kendilerine en çok yaklaştıkları türdür. Oktay Akbal, günlük tutan yazarlarımızdan biri. Onun tuttuğu günlükleri dört kitap halinde yayımladık: Anılarda Görmek (1965-67), Geçmişin Kuşları (1968-69), Yeryüzü Korkusu (1970-75) ve 80lerde Bir Yazar (1980-83). Okuyunca göreceksiniz, kısa değinmelerden oluşan bu günlüklerde, yer yer öykücüklerle, küçük eleştirilerle küçük denemelerle karşılaşacaksınız; ama hepsinde egemen olan, bir edebiyat ustasının edebiyat ağırlıklı kısa notları. Tuttuğu bu günlüklerde, yazarın karşısında bir okur yoktur; yazar kendisiyle başbaşadır, yalnızdır. Değerli öykü, roman, deneme, fıkra yazarımız Oktay Akbalın bu günlüklerini okurken, onunla birlikte yaşayacak, onu birlikte düşüneceksiniz.