Paul Amadeus Dienach'ın Akılalmaz Öyküsü Dienach'ın günlüğüne dayanmaktadır.
Ruhunuzun, her şeyin kaynağı olduğunu mu zannetmiştiniz?
Hiçlikte daha iyi bir dünya yarattığınıza mı inanmıştınız?
Evet, bir zamanlar hepimiz öyle düşünmüştük.
Sağlık sorunları yaşayan İsviçreli-Avusturyalı öğretmen Paul Amadeus Dienach 1921’de komaya girer. Bir yıl devam eden bu süreçte bilinci geleceğe kayar ve kendini, 3906'da yaşayan bir adamın vücudunda bulur.
Komadan 1922'de uyanır. Fazla zamanının kalmadığını fark ettiğinde aşırı nüfus ve dünya savaşlarından küreselleşme ve radikal yeni yönetim sistemine, Mars’taki koloniden bir sonraki insan evrimine kadar deneyimlediği, insanlığın geleceğiyle ilgili hatırlayabildiği her şeyi kaydeder.
Notlarını emanet edecek yakın dostları ya da akrabaları olmadığından ve ciddiye alınmayacağı endişesiyle kimseye tek kelime etmez. En sevdiği öğrencisi Papachatzis'e ölmeden önce verdiği defterler, Atina'daki masonlar arasında gizlice dolaşır. Çıkan tartışmalara rağmen Profesör Papachatzis 1972’de bu günlükleri Yunanca olarak yayımlamaya karar verir.
Paul Dienach profesyonel bir yazar değildir; bilakis günlük tutan sıradan biridir ve bunların yayımlanacağına dair bir beklentisi olmamıştır
Özenle düzenlenip okurların beğenisine sunulan bu eşsiz ve tartışmalı kitap, sizleri de inanılmaz bir deneyime davet ediyor.
(Tanıtım Bülteninden)
Paul Amadeus Dienach'ın Akılalmaz Öyküsü Dienach'ın günlüğüne dayanmaktadır.
Ruhunuzun, her şeyin kaynağı olduğunu mu zannetmiştiniz?
Hiçlikte daha iyi bir dünya yarattığınıza mı inanmıştınız?
Evet, bir zamanlar hepimiz öyle düşünmüştük.
Sağlık sorunları yaşayan İsviçreli-Avusturyalı öğretmen Paul Amadeus Dienach 1921’de komaya girer. Bir yıl devam eden bu süreçte bilinci geleceğe kayar ve kendini, 3906'da yaşayan bir adamın vücudunda bulur.
Komadan 1922'de uyanır. Fazla zamanının kalmadığını fark ettiğinde aşırı nüfus ve dünya savaşlarından küreselleşme ve radikal yeni yönetim sistemine, Mars’taki koloniden bir sonraki insan evrimine kadar deneyimlediği, insanlığın geleceğiyle ilgili hatırlayabildiği her şeyi kaydeder.
Notlarını emanet edecek yakın dostları ya da akrabaları olmadığından ve ciddiye alınmayacağı endişesiyle kimseye tek kelime etmez. En sevdiği öğrencisi Papachatzis'e ölmeden önce verdiği defterler, Atina'daki masonlar arasında gizlice dolaşır. Çıkan tartışmalara rağmen Profesör Papachatzis 1972’de bu günlükleri Yunanca olarak yayımlamaya karar verir.
Paul Dienach profesyonel bir yazar değildir; bilakis günlük tutan sıradan biridir ve bunların yayımlanacağına dair bir beklentisi olmamıştır
Özenle düzenlenip okurların beğenisine sunulan bu eşsiz ve tartışmalı kitap, sizleri de inanılmaz bir deneyime davet ediyor.
(Tanıtım Bülteninden)
Tuhafti. Inandirici diyemem yazar sanki distopyayla utopyayi harmanlamis gibi ortak bir dunyayi yazmis. Hem garip bir mistisizmi var hem de asiri teknolojik ve modern. Birde iflah olmaz derecede aglak. Ota cope herseye aglayip, gozyaslarina boguluyor, yalvarmalar , abartmalar, eserekli bir ruh hali filan. Ayrica kitapta ukraynalilar , kizilderililer bile gecerken Turklere dair tek cumle yok. Ms 3000li yillarda biz yokuz ,zenciler yok denecek kadar az, cogu irk azalmis ama her yer slav irkindan insanla dolu. Dunya nufunun cogunlugu slav olmus. Yunanlilar bile var bir biz yokuz. Osmanlilar diye bi yerde adimiz geciyor onda da bizi van golu civarina surmusler orada yasiyoruz. Kizilderililler asyaya goc etmisler filan. Dinlerden inanmasalar bile her turlu din varken- zerdustluk bile - ms3000li yillarda anmak icin bile olsa tapinaklari varken islamiyete dair hic bir iz yok. Cok acayip bi kafa yani. Bana daha cok yazarin kendi kafasinda kurdugu bir kurgu gibi geldi. Atesli bi hastalik gecirmis neticede hersey olabilir yani.
Karton Cilt, 435 sayfa
Kasım2022 tarihinde, Nepal Kitap tarafından yayınlandı