Robert Musil, 20. yüzyılın en büyük romancılarından biri kabul edilir; adı genellikle Kafka, Proust ve Joycela birlikte anılır. Musil, ilk romanı Genç Törlessle uluslararası ün kazanmış, özgün romancı kişiliğiyle dikkat çekmiştir. Yazarın belki de en belirgin özelliği, modern insanı bütün yönleriyle derinlemesine kavramak, açıklamak istemesi, okuru duygusallığa itmekten kaçınan bir tutum sergilemesidir. Roman, seçkin ailelerin çocuklarının gittiği bir yatılı okulda okuyan Genç Törlessin duygusal ve düşünsel bocalamalarını konu alıyor. Büyüme sancıları, aileden kopuş, ev özlemi, boğucu okul ortamındaki yalnızlık, cinsellikle ilk tanışma, öğrenciler arası ilişkilere bakış, sorgulamalar... Bütün bunlar titiz ayrıntılarla işleniyor. Ustaca çizilen diğer kişilikler de onun olgunlaşma serüveninin berraklık kazanmasına yardımcı oluyor. Romanın kilit noktasını, Törlessin, öğrenciler arasında gittikçe ağırlaşan şiddet ilişkileriyle, insan ruhunun karanlık yüzüyle karşılaşması oluşturuyor. Bu yönüyle Genç Törless, Nazi dönemini çok önceden haber veren, adeta kehanet niteliği taşıyan etkileyici bir eser.
Robert Musil, 20. yüzyılın en büyük romancılarından biri kabul edilir; adı genellikle Kafka, Proust ve Joycela birlikte anılır. Musil, ilk romanı Genç Törlessle uluslararası ün kazanmış, özgün romancı kişiliğiyle dikkat çekmiştir. Yazarın belki de en belirgin özelliği, modern insanı bütün yönleriyle derinlemesine kavramak, açıklamak istemesi, okuru duygusallığa itmekten kaçınan bir tutum sergilemesidir. Roman, seçkin ailelerin çocuklarının gittiği bir yatılı okulda okuyan Genç Törlessin duygusal ve düşünsel bocalamalarını konu alıyor. Büyüme sancıları, aileden kopuş, ev özlemi, boğucu okul ortamındaki yalnızlık, cinsellikle ilk tanışma, öğrenciler arası ilişkilere bakış, sorgulamalar... Bütün bunlar titiz ayrıntılarla işleniyor. Ustaca çizilen diğer kişilikler de onun olgunlaşma serüveninin berraklık kazanmasına yardımcı oluyor. Romanın kilit noktasını, Törlessin, öğrenciler arasında gittikçe ağırlaşan şiddet ilişkileriyle, insan ruhunun karanlık yüzüyle karşılaşması oluşturuyor. Bu yönüyle Genç Törless, Nazi dönemini çok önceden haber veren, adeta kehanet niteliği taşıyan etkileyici bir eser.
"Bir şeyi ele geçirir geçirmez, ne tuhafsa değerini yitirdiğini görürüz onun. Dipsiz uçurumların derinliklerine daldığımıza inanır ama yeniden su yüzüne çıktık mı, solgun parmak uçlarımızdaki damlaların, onların kaynağı olan denize benzemediğini görürüz.” Maeterlinck’in bu cümleleriyle açılıyor Robert Musil’in ilk büyük yapıtı Öğrenci Törless’in Bunalımları: “Harikulâde hazineler saklı bir define keşfettiğimizi sanır, ama yeniden gün ışığına ulaştık mı, yanımızda alıp getirdiklerimizin yalancı mücevherler ve cam kırıklarından başka şeyler olmadığını anlarız. Ama zifiri karanlıklarda eskisi gibi ışıldayıp durur hazine.”