Tanrının sonunda bana acıdığını ve yardım etmeye karar verdiğini düşünmem için sebeplerim var. Kocam elini bile sürmüyor bana. Yanıma yaklaşmıyor, yüzüme bakmıyor. Ayrı odalarda yatıyor, karşı karşıya gelmemeye gayret ediyoruz. O sabahın erken saatlerinde, mutfak masasına hazırladığım kahvaltısını tıkınıp çıkıp gittikten sonra, büründüğüm kara çarşafı fırlatıp atıyorum evin bir köşesine. Yatağıma dönüyorum, her bir anını, ellerimi incecik bir ipek üzerinde dolaştırır gibi özenle okşayarak, severek, hasretle titreyerek düşündüğüm on yılıma geri gitmek için. Gözlerimi yumup, yeniden yaşamaya başlıyorum.
Tanrının sonunda bana acıdığını ve yardım etmeye karar verdiğini düşünmem için sebeplerim var. Kocam elini bile sürmüyor bana. Yanıma yaklaşmıyor, yüzüme bakmıyor. Ayrı odalarda yatıyor, karşı karşıya gelmemeye gayret ediyoruz. O sabahın erken saatlerinde, mutfak masasına hazırladığım kahvaltısını tıkınıp çıkıp gittikten sonra, büründüğüm kara çarşafı fırlatıp atıyorum evin bir köşesine. Yatağıma dönüyorum, her bir anını, ellerimi incecik bir ipek üzerinde dolaştırır gibi özenle okşayarak, severek, hasretle titreyerek düşündüğüm on yılıma geri gitmek için. Gözlerimi yumup, yeniden yaşamaya başlıyorum.
Beğenmediğim yönleri çok olsa da güzel bir öykü kitabıdır. Okunulabilir öykülerdir. Beni bağlamadı ancak bu benim görüşümdür.
Bir zamanlar dizi olarak tekip ettiğimi hatırlıyorum . Ayşe kulin gece sesleri romanı gibi dizi ile örtüşmeyen bir hikaye bu kısacık hikayeden dizi yapmak ise ayrı bir iş olmuş
müthiş hikayeler, müthiş bir yorum, tek sıkıntım,bir hikaye o kadar uzundu ki, yeni hikayeye nerden başlandığını bir an karıştırıyor insan.sonrasında çabucak toparlıyorsun, aslına bakarsanız, her hikaye kendi içinde bir roman oluşturan konular, ama o şekilde kısaca bitirmeyi istemiş yazar, zevkle okudum.
Birbiriyle bağlantılı olan ilk 3 hikayenin olay örgüsü insanı içine çekiyor. İlk hikayeden olayın sonunu bilsemde, aşırı bir merak hissiyle okudum. Bazı noktalar ilgimi çekerken, bazı noktalar da tepkimi çekti. En çok sevdiğim hikaye ''Çıkmaz sokakta yürümek'' başlıklı hikayeydi.
Her hayat bir öyküdür... ☺ ama acıklı 😢 ama mutlu 😊 hayal kırıklığı yaşamayan insan yoktur. 😶
Roman olsun, öykü olsun,şiir olsun kendi hayatından parçalar ekleyen yazarları severim ve severek de okurum. 🤗Ayşe kulin de bunlardan biri... 😁
Birbiriyle bağlantılı; üç öykü: geniş zamanlar,dar zamanlar ve son zamanlar. 🕛🕧🕐 Mastektomi adlı öyküsünde Göğüs kanserine yakalanmış bir kadının psikolojisini çok güzel anlatmış.. ☺
Çıkmaz sokakta yürümek adlı öyküsünde çaresizliği ve kaderine terk edilmişliği insanın yüzüne tokat gibi çarpıyor. 😡😠 Ve son öykü. Spassibo (спассибо) istanbul. Bale sanatçısı lydia krassa arzumova ile olan anısını öyküleştirmiş. 😍😘 Keşke Ayşe kulin serileri sakız gibi uzatacağına bu öyküleri romanlaştırsaydı...😎 Kitabın ağdalı bir dili var.☹ Sürükleyicilik bakımından zayıf.. 😓
114 sayfa