Birinci kitapta Erkin’le Evren’in zaman yolculuğuna tanık oldunuz. Peki, uzay korsanlarıyla yaşadıkları nefes kesici macerayı okumak istemez misiniz? Aşağıdaki cümlelere bir bakın isterseniz:
“...Çocuklar korkudan ne yapacağını şaşırmıştı. Daha ne olduğunu anlayamadan bir uçandairenin içinde buldular kendilerini. Üstelik de ayrı ayrı. Kulaklarına çalınan son sözler, fabrika müdürünün, ‘Yapmayın! O çocukları almayın! Onlar bana emanet. Ailelerine ne derim ben?’ sözleriydi.
Erkin, fabrika müdürünün sesiyle kendine geldi. Deminden beri kendini bir film izliyormuş gibi duyumsuyordu. Ancak şimdi, içinde bulundukları durumu kavramaya başlamıştı. Fabrika müdürü haklıydı. Bir daha annesiyle babasını görebilecek miydi bakalım? Kim bilir ne kadar üzüleceklerdi?”
Birinci kitapta Erkin’le Evren’in zaman yolculuğuna tanık oldunuz. Peki, uzay korsanlarıyla yaşadıkları nefes kesici macerayı okumak istemez misiniz? Aşağıdaki cümlelere bir bakın isterseniz:
“...Çocuklar korkudan ne yapacağını şaşırmıştı. Daha ne olduğunu anlayamadan bir uçandairenin içinde buldular kendilerini. Üstelik de ayrı ayrı. Kulaklarına çalınan son sözler, fabrika müdürünün, ‘Yapmayın! O çocukları almayın! Onlar bana emanet. Ailelerine ne derim ben?’ sözleriydi.
Erkin, fabrika müdürünün sesiyle kendine geldi. Deminden beri kendini bir film izliyormuş gibi duyumsuyordu. Ancak şimdi, içinde bulundukları durumu kavramaya başlamıştı. Fabrika müdürü haklıydı. Bir daha annesiyle babasını görebilecek miydi bakalım? Kim bilir ne kadar üzüleceklerdi?”