'Göl' erişilmez kusursuzluğun, uzaktan hayran olunan, ama ulaşılamayan güzelliğin ardına umutsuzca takılmış bir adamı, hangi suçtan dolayı kaçtığı bilinmeyen evsiz ve yurtsuz bir kaçağı anlatıyor.
Önüne geçemediği bir özlem, Gimpei adlı kahramanı sokakta rastladığı güzel kadınların peşine takılmaya itiyor.
Gimpei, kadınları izliyor, hendeğe saklanıp gözetliyor onları, ama geçip gidiyor kadınlar, hep güzel, hep uzak kalmak üzere.
Çünkü onların güzelliği bu dünyaya değil, düş dünyasına özgü bir güzellik.
Onun tek arkadaşı olan gerçeklik ise, tuhaf ayaklarının biçimsizliğinde somut anlamını bulan kalıcı bir çirkinlikten başka bir şey değil.
Bütün ilgisi yoldan rastgele geçen bir yabancıya birden kayıveren Gimpei gibi, öykü de birden şimdiki zamandan geçmişe, anı´dan sanrıya savruluyor, sonra çıplak günışığı, düşü dağıtıyor.
Savaşın yıkıntıları arasından, yalnızlık ve hayatın acılığı gerçekleri ortaya çıkıyor.
'Göl' erişilmez kusursuzluğun, uzaktan hayran olunan, ama ulaşılamayan güzelliğin ardına umutsuzca takılmış bir adamı, hangi suçtan dolayı kaçtığı bilinmeyen evsiz ve yurtsuz bir kaçağı anlatıyor.
Önüne geçemediği bir özlem, Gimpei adlı kahramanı sokakta rastladığı güzel kadınların peşine takılmaya itiyor.
Gimpei, kadınları izliyor, hendeğe saklanıp gözetliyor onları, ama geçip gidiyor kadınlar, hep güzel, hep uzak kalmak üzere.
Çünkü onların güzelliği bu dünyaya değil, düş dünyasına özgü bir güzellik.
Onun tek arkadaşı olan gerçeklik ise, tuhaf ayaklarının biçimsizliğinde somut anlamını bulan kalıcı bir çirkinlikten başka bir şey değil.
Bütün ilgisi yoldan rastgele geçen bir yabancıya birden kayıveren Gimpei gibi, öykü de birden şimdiki zamandan geçmişe, anı´dan sanrıya savruluyor, sonra çıplak günışığı, düşü dağıtıyor.
Savaşın yıkıntıları arasından, yalnızlık ve hayatın acılığı gerçekleri ortaya çıkıyor.
Ciltsiz, 120 sayfa
1993 tarihinde, Can Yayınları tarafından yayınlandı