Kabul görmüş yazınsal kanonun dışında kalması, gotik romancıların "ikinci sınıf yazarlar" olarak anılmasına rağmen, gotik roman, kendi dönemindeki popülerliği ve tarihsel süreçte zaman zaman ortadan kaybolsa da tekrar tekrar dirilip canlanmasıyla kalıcılığını sağlaması açısından dikkate değer bir yazınsal tür olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir kaçış edebiyatı olarak yorumlanmasına karşın, yazıldığı dönemin toplumsal sorunlarına ayna tutan, eleştiren, yorum getiren bir türdür. Gotik romanlar, günümüzde de popülerliklerini korumaktadır ve yazıldıkları dönemin kültürel ve sosyal kaygılarını yansıtmaya devam edeler. Bu açıdan bakıldığında gotik romanların incelenmesi, sadce belli bir dönemde ortaya çıkmış, çarpıcı özellikleri olan bir yazınsal tür olarak değil, toplumsal gerçeklikle bağlantıları açısından da önemlidir. Gotik kurgunun anlatı dünyasında vampirler, ölümsüzler, canavarlar, hayaletler ve daha bir çok doğa üstü güç korkusuzca hüküm sürer. Sırlarla örülmüş bir tarihte gerçekleşmiş adaletsizlikler, şimdiki zamanda etkilerini gösterir ve geçmişe dönük bir bakışı ve arayışı gerektirir. Kadın-erkek eşitsizliği, ataerkil baskı, toplumsal ayrımlar, sınıf farklılıkları adaletsizliğin temelinde yatan nedenlerdir.
Gotiği, sınırlı bir konumda kalmış, aykırı bir tür olarak gördüğümüz Avrupa geleneğinden farklı olarak, Amerikan yazınsal geleneğinin içine işlemiş bir tür olarak düşünebilirsiniz. Amerikan coğrafyasında gotik, geçici bir heyecan ya da heves değil günümüze kadar varlığını gösteren, gelecekte de etkilerini göstereceğinden kuşku duymadığımız bir tür olmuştur. Bu çalışma, yazınsal bir tür olan gotik romanının tarihsel gelişimi ve kıtalar arası serüvenini İngiliz ve Amerikan romanından çeşitli örneklerle incelemektedir.
Kabul görmüş yazınsal kanonun dışında kalması, gotik romancıların "ikinci sınıf yazarlar" olarak anılmasına rağmen, gotik roman, kendi dönemindeki popülerliği ve tarihsel süreçte zaman zaman ortadan kaybolsa da tekrar tekrar dirilip canlanmasıyla kalıcılığını sağlaması açısından dikkate değer bir yazınsal tür olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir kaçış edebiyatı olarak yorumlanmasına karşın, yazıldığı dönemin toplumsal sorunlarına ayna tutan, eleştiren, yorum getiren bir türdür. Gotik romanlar, günümüzde de popülerliklerini korumaktadır ve yazıldıkları dönemin kültürel ve sosyal kaygılarını yansıtmaya devam edeler. Bu açıdan bakıldığında gotik romanların incelenmesi, sadce belli bir dönemde ortaya çıkmış, çarpıcı özellikleri olan bir yazınsal tür olarak değil, toplumsal gerçeklikle bağlantıları açısından da önemlidir. Gotik kurgunun anlatı dünyasında vampirler, ölümsüzler, canavarlar, hayaletler ve daha bir çok doğa üstü güç korkusuzca hüküm sürer. Sırlarla örülmüş bir tarihte gerçekleşmiş adaletsizlikler, şimdiki zamanda etkilerini gösterir ve geçmişe dönük bir bakışı ve arayışı gerektirir. Kadın-erkek eşitsizliği, ataerkil baskı, toplumsal ayrımlar, sınıf farklılıkları adaletsizliğin temelinde yatan nedenlerdir.
Gotiği, sınırlı bir konumda kalmış, aykırı bir tür olarak gördüğümüz Avrupa geleneğinden farklı olarak, Amerikan yazınsal geleneğinin içine işlemiş bir tür olarak düşünebilirsiniz. Amerikan coğrafyasında gotik, geçici bir heyecan ya da heves değil günümüze ka... tümünü göster
Karton Cilt, 143 sayfa
Ocak2008 tarihinde, Ürün Yayınları tarafından yayınlandı