Soğuk Savaş sonrası en büyük tartışma, yeni sistemin ABD adına tek kutupluluk yaratıp, yaratmadığı ve ABDnin karşısına yeni bir gücün çıkıp, çıkmayacağı üzerine odaklanmıştır. Sovyetler Birliğinin dağılması, bu tartışmanın odağına tarih boyunca büyük bir güç olmuş, Asya kıtasına ırkının rengini vermiş ve günümüzde ekonomik anlamda en büyük olma yolunda büyük yol almış Çin Halk Cumhuriyetini yerleştirmiştir.Çin Halk Cumhuriyetin i n küresel ticaretle ve diğer ekonomik yaklaşımlarda iyi huylu bir güce mi dönüşeceği, yoksa gittikçe yükselen bir tehdit olarak mı ortaya çıkacağı zaman içerisinde uluslararası kamuoyundaki en önemli soru olacaktır.Soğuk Savaş sonrası değişen toplu durumun, Çin Halk Cumhuriyetinin politikalarını etkilediği, ekonomik gelişimin verdiği özgüvenin giderek dış politikasını yönlendirmeye başladığı görülmektedir. Bu kapsamda Küresel Güç Olma Stratejisi ve Soğuk Savaş Sonrası İzlediği Politikaların Türkiyeye Yansımaları önemli hale gelmektedir.Türkiyede medya yalnızca Çin Halk Cumhuriyetinin ekonomik gelişimi ve bunun Türkiyeye etkileri üzerinde yoğunlaşırken, strateji üreticileri ve bu stratejilerin uygulayıcısı durumundaki kurumlar, Türkiyenin çevresinde giderek etkili hale gelen Çin dış politikasının farkına varamamaktadırlar. Bu tutum, Türkiyeyi etkileyecek Çin Halk Cumhuriyeti kaynaklı bir sorunla karşılaşıncaya kadar da sürecek gibi görünmektedir.
Soğuk Savaş sonrası en büyük tartışma, yeni sistemin ABD adına tek kutupluluk yaratıp, yaratmadığı ve ABDnin karşısına yeni bir gücün çıkıp, çıkmayacağı üzerine odaklanmıştır. Sovyetler Birliğinin dağılması, bu tartışmanın odağına tarih boyunca büyük bir güç olmuş, Asya kıtasına ırkının rengini vermiş ve günümüzde ekonomik anlamda en büyük olma yolunda büyük yol almış Çin Halk Cumhuriyetini yerleştirmiştir.Çin Halk Cumhuriyetin i n küresel ticaretle ve diğer ekonomik yaklaşımlarda iyi huylu bir güce mi dönüşeceği, yoksa gittikçe yükselen bir tehdit olarak mı ortaya çıkacağı zaman içerisinde uluslararası kamuoyundaki en önemli soru olacaktır.Soğuk Savaş sonrası değişen toplu durumun, Çin Halk Cumhuriyetinin politikalarını etkilediği, ekonomik gelişimin verdiği özgüvenin giderek dış politikasını yönlendirmeye başladığı görülmektedir. Bu kapsamda Küresel Güç Olma Stratejisi ve Soğuk Savaş Sonrası İzlediği Politikaların Türkiyeye Yansımaları önemli hale gelmektedir.Türkiyede medya yalnızca Çin Halk Cumhuriyetinin ekonomik gelişimi ve bunun Türkiyeye etkileri üzerinde yoğunlaşırken, strateji üreticileri ve bu stratejilerin uygulayıcısı durumundaki kurumlar, Türkiyenin çevresinde giderek etkili hale gelen Çin dış politikasının farkına varamamaktadırlar. Bu tutum, Türkiyeyi etkileyecek Çin Halk Cumhuriyeti kaynaklı bir sorunla karşılaşıncaya kadar da sürecek gibi görünmektedir.