Günah Keçisi

Önce suçlama vardı. Âdem Havva'yı suçladı, Havva yılanı. Hareketlerimizin sorumluluğunu kabul etmemek bizim ilk günahımız. İyi de bunu neden yapıyoruz? Aslında suçlama oyununun hiçbir anlamı yok. Bu, sadece suçluluk duygumuzu başka yere yönlendirmek ve sorumluluk almaktan kurtulmak için geliştirdiğimiz bir sistem. Lakin bu sisteme fazla yüklendik; görünen o ki hiçbir şey bizim suçumuz değil... Marx kapitalist sistemi suçladı, Dawkins dini. Freud bunların hepsinin seksten kaynaklandığını düşündü. Larkin ailelerimizi suçladı, Atkins ise patatesi. Muhammed Al Fayed hâlâ Prens Philip'in suçlu olduğuna inanıyor. Bir zamanlar kaderi ya da Tanrı'yı suçluyorduk, şimdiyse genlerimiz ve yetişme şeklimiz suçlu. Yaptıklarımızın tüm sorumluluğunu üstlenmeye çok da yaklaşmış görünmüyoruz ve her zaman suçlanacak biri, bir günah keçisi bulabiliyoruz.

Elinizdeki kitap, insanoğlunun binlerce yıl öncesinden günümüze kadar karşılaştığı tarihsel ve sosyal felaketlerle nasıl baş ettiğine dikkat çekiyor. Toplumsal veya bireysel başarısızlıklarımızı yükleyebileceğimiz bir günah keçisine ne denli bağımlı olduğumuzu gösteriyor. Charlie Campbell'in tarihten aktardığı ve birçoğu bugün ulaştığımız gelişmişlik seviyesinde gülünç kaçan günah keçisi vakaları, temelde insan olarak ne kadar da az değiştiğimizin altını çiziyor. İnsanoğlu zihinsel ve teknolojik olarak geliştikçe kendi hareketlerinin sorumluluğunu yükleyebileceği günah keçilerini daha zekice yaratıyor sadece. Her zaman diliminde bir günah keçisi bulunuşuna dair akla uygun bir açıklama mevcuttur. Oysa içten içe her birimiz, bütün sorumluluğu yüklediğimiz günah keçisinin masum olduğunu biliriz.

Önce suçlama vardı. Âdem Havva'yı suçladı, Havva yılanı. Hareketlerimizin sorumluluğunu kabul etmemek bizim ilk günahımız. İyi de bunu neden yapıyoruz? Aslında suçlama oyununun hiçbir anlamı yok. Bu, sadece suçluluk duygumuzu başka yere yönlendirmek ve sorumluluk almaktan kurtulmak için geliştirdiğimiz bir sistem. Lakin bu sisteme fazla yüklendik; görünen o ki hiçbir şey bizim suçumuz değil... Marx kapitalist sistemi suçladı, Dawkins dini. Freud bunların hepsinin seksten kaynaklandığını düşündü. Larkin ailelerimizi suçladı, Atkins ise patatesi. Muhammed Al Fayed hâlâ Prens Philip'in suçlu olduğuna inanıyor. Bir zamanlar kaderi ya da Tanrı'yı suçluyorduk, şimdiyse genlerimiz ve yetişme şeklimiz suçlu. Yaptıklarımızın tüm sorumluluğunu üstlenmeye çok da yaklaşmış görünmüyoruz ve her zaman suçlanacak biri, bir günah keçisi bulabiliyoruz.

Elinizdeki kitap, insanoğlunun binlerce yıl öncesinden günümüze kadar karşılaştığı tarihsel ve sosyal felaketlerle nasıl baş ettiğine dikkat çekiyor. Toplumsal veya bireysel başarısızlıklarımızı yükleyebileceğimiz bir günah keçisine ne denli bağımlı olduğumuzu gösteriyor. Charlie Campbell'in tarihten aktardığı ve birçoğu bugün ulaştığımız gelişmişlik seviyesinde gülünç kaçan günah keçisi vakaları, temelde insan olarak ne kadar da az değiştiğimizin altını çiziyor. İnsanoğlu zihinsel ve teknolojik olarak geliştikçe kendi hareketlerinin sorumluluğunu yükleyebileceği günah keçilerini daha zekice yaratıyor sadece. Her zaman dil... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri

Karton Cilt, 160 sayfa
2013 tarihinde, Ayrıntı Yayınları tarafından yayınlandı


ISBN
978-975-539-752-8
Dil
Türkiye Türkçesi

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Emre Duran
1 kişi

Okumuşlar

elifozcan
1 kişi

Okumak İsteyenler

HANZALE/A elifpotok farah inci16 kujata
5 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski