Acaba o koltukta bir ağu, bir afyon mu var ki, tuttuğunu koparan, enerjik, hizmet aşkıyla dolu insanlar o koltuğa oturduktan bir süre sonra rehavete kapılıyor, hevesleri kırılıyor, geniş kitlelerin beklentilerine cevap veremiyorlar? Ya da, acaba o koltuğun çevresini kuşatan ikbal peşindeki bazı insanlar ona eğrileri doğru gösterip, atılımlarını mı engelliyorlar? Belki de ve en kötüsü; hevesli, iyi niyetli, reformcu bir insan, o koltuğa oturunca öyle derin, bağlayıcı, bezdirici sırlara vakıf oluyor ki, istediklerini hiçbir zaman gerçekleştiremeyeceğini o da biliyor. Ne olduğu belli değil; ama o koltukta bir gizem, insanı yavaşlatan, halkı tarafından baş tacı edilmesini önleyen bir şey var.
Acaba o koltukta bir ağu, bir afyon mu var ki, tuttuğunu koparan, enerjik, hizmet aşkıyla dolu insanlar o koltuğa oturduktan bir süre sonra rehavete kapılıyor, hevesleri kırılıyor, geniş kitlelerin beklentilerine cevap veremiyorlar? Ya da, acaba o koltuğun çevresini kuşatan ikbal peşindeki bazı insanlar ona eğrileri doğru gösterip, atılımlarını mı engelliyorlar? Belki de ve en kötüsü; hevesli, iyi niyetli, reformcu bir insan, o koltuğa oturunca öyle derin, bağlayıcı, bezdirici sırlara vakıf oluyor ki, istediklerini hiçbir zaman gerçekleştiremeyeceğini o da biliyor. Ne olduğu belli değil; ama o koltukta bir gizem, insanı yavaşlatan, halkı tarafından baş tacı edilmesini önleyen bir şey var.