Ahmet Say, bu kitaptaki öykülerinde doğal çevre olarak Bingölu, insan öğesi olarak da Bingöllüyü işliyor. Bu çevreyi ve bu insanları seçerken, yazarın, saf, el değmemiş bir tema arayışında oluşu gözden uzak tutulmamalıdır. Güneşin Savrulduğu Yerden adlı bu kitabındaki öyküleri, Ahmet Sayın tema üzerine işlemeleri olarak düşünülebilir. Müzik terimlerini edebiyata yaklaştırmak eğilimindeki yazari işlemeleri, anlatımındaki işçilik için kullanıyor. Geleneksel maden sanatındaki kakma tekniğini andıran bu stil, şiir geleneğimizdeki incelikli ve renkli deyişlerin çağdaş edebiyata zorlanmadan aktarılmasını örnekliyor. Böylece bu öykülerden, sertlikten kaçınan, şiir yüklü, canlı, akıcı ve sinema dilini çağrıştıran bir edebiyat çabasının tadını alıyoruz.
Ahmet Say, bu kitaptaki öykülerinde doğal çevre olarak Bingölu, insan öğesi olarak da Bingöllüyü işliyor. Bu çevreyi ve bu insanları seçerken, yazarın, saf, el değmemiş bir tema arayışında oluşu gözden uzak tutulmamalıdır. Güneşin Savrulduğu Yerden adlı bu kitabındaki öyküleri, Ahmet Sayın tema üzerine işlemeleri olarak düşünülebilir. Müzik terimlerini edebiyata yaklaştırmak eğilimindeki yazari işlemeleri, anlatımındaki işçilik için kullanıyor. Geleneksel maden sanatındaki kakma tekniğini andıran bu stil, şiir geleneğimizdeki incelikli ve renkli deyişlerin çağdaş edebiyata zorlanmadan aktarılmasını örnekliyor. Böylece bu öykülerden, sertlikten kaçınan, şiir yüklü, canlı, akıcı ve sinema dilini çağrıştıran bir edebiyat çabasının tadını alıyoruz.