Güneydoğuda 1984ten bu yana süren mücadelenin Türkiyenin bir numaralı sorunu olduğunu kabul edeli aşağı yukarı on yıl oluyor. İlk kez bu bölgede iki kasabada garnizonlara ateş açıldığında pek çok kimse ne olup bittiğini anlayamamıştı. Basın mensupları, zamanın başbakanından tek cümlelik yorum almaya bile gerek görmemişlerdi. Bölgede uygulanmakta olan sıkıyönetim nedeniyle oradan da ayrıntılı bilgi gelmiyordu. Sonraları yetkililer olayların iki buçuk eşkıya işi olduğunu söylemekle yetindiler. 80li yıllar sona ererken, Milli Güvenlik Kurulunun bazı asker üyelerinden şu acı değerlendirmeleri duyar olduk: Kimse olaylara sahip çıkmıyor. Herkes kendi sorumluluk süresinin tamamlanmasını bekliyor. Güneydoğudan gelen haberler iyi değil. Halk sahipsiz, devletinin kendisini koruyamadığını görüyor. PKK etkisi artıyor. Güvenlik güçlerinden beklediği yakınlığı göremeyen bölge halkını kaybediyoruz.
Güneydoğuda 1984ten bu yana süren mücadelenin Türkiyenin bir numaralı sorunu olduğunu kabul edeli aşağı yukarı on yıl oluyor. İlk kez bu bölgede iki kasabada garnizonlara ateş açıldığında pek çok kimse ne olup bittiğini anlayamamıştı. Basın mensupları, zamanın başbakanından tek cümlelik yorum almaya bile gerek görmemişlerdi. Bölgede uygulanmakta olan sıkıyönetim nedeniyle oradan da ayrıntılı bilgi gelmiyordu. Sonraları yetkililer olayların iki buçuk eşkıya işi olduğunu söylemekle yetindiler. 80li yıllar sona ererken, Milli Güvenlik Kurulunun bazı asker üyelerinden şu acı değerlendirmeleri duyar olduk: Kimse olaylara sahip çıkmıyor. Herkes kendi sorumluluk süresinin tamamlanmasını bekliyor. Güneydoğudan gelen haberler iyi değil. Halk sahipsiz, devletinin kendisini koruyamadığını görüyor. PKK etkisi artıyor. Güvenlik güçlerinden beklediği yakınlığı göremeyen bölge halkını kaybediyoruz.