Feridun Andaç, yapıtları edebiyatın içinden ele almayı, öte yandan okurun düşünsel zenginliğine kattıklarını/yarattığı duygulanımları öncelemeyi amaçlayan bir eleştirmen. İncelediği eserlerde olay örgüsü, tipleştirme, kurgusal ağ, dil dolayımı gibi eleştiri nesneleri kadar, kitabın okurda bıraktığı/bırakabileceği izler üzerinden de yol almayı önemsiyor. Sözgelimi bir tarihî romanı konu edinirken, önce kitapların/yılların yoğurduğu kendi tarih anlayışını anlatıp mevcut tarih algılayışıyla karşılaştırıyor, son tahlilde ise kitabı bu karşılaştırma bağlamında koyabileceği yeri saptamaya çalışıyor. Günün Gölgedeki İzindeki denemelerin, Andaçın eleştiri tutumundan beslenen denemeler olduğunu söyleyebiliriz. Okuma serüveninde mihenktaşı olmuş kitapların yanı sıra, okur-yazar-kitap üçgenindeki güncel tartışmalara, okuma istencinin önündeki barikatlara ilişkin yorumlamalarda/önerilerde bulunuyor. Her bir yazı kimi zaman bir çağrışımla, kimi zaman bir izlenimle beslenen düşüncelerin sonucunda ortaya çıkıyor. Okurda bahsi geçen kitapları okuma, yerleri görme arzusu uyandıran, tetikleyici denemeler.Nesnel, hatta bilimsel bir eleştiri tavrını yansıtan ölçülü tartılı yazılarıyla tanımıştık Feridun Andaçı. (...) Kitaplarında, bir sevgi nesnesi olarak edebiyat tümüyle silinmese de geri planda tutuluyor, bir bilgi nesnesi ve aracı olarak edebiyat öne çıkarılıyordu. Denemelerindeyse bir yaşama yöntemi olarak edebiyatla karşılaşıyoruz: Yaşamı anlamlandırmaktan da çok, ona kendi imkânlarını gösteren bir kılavuz olarak edebiyat.Orhan Koçak Okuduklarımızdır bizdeki görme/bakma duygusunu geliştiren, bizi hayata karşı kışkırtıcı kılan. İşte o noktadan sonra yola düşeriz, gitmenin büyüsüdür önümüzde yeni dünyalar açıp, bize yeni hayatlar sunan...Feridun Andaç
Feridun Andaç, yapıtları edebiyatın içinden ele almayı, öte yandan okurun düşünsel zenginliğine kattıklarını/yarattığı duygulanımları öncelemeyi amaçlayan bir eleştirmen. İncelediği eserlerde olay örgüsü, tipleştirme, kurgusal ağ, dil dolayımı gibi eleştiri nesneleri kadar, kitabın okurda bıraktığı/bırakabileceği izler üzerinden de yol almayı önemsiyor. Sözgelimi bir tarihî romanı konu edinirken, önce kitapların/yılların yoğurduğu kendi tarih anlayışını anlatıp mevcut tarih algılayışıyla karşılaştırıyor, son tahlilde ise kitabı bu karşılaştırma bağlamında koyabileceği yeri saptamaya çalışıyor. Günün Gölgedeki İzindeki denemelerin, Andaçın eleştiri tutumundan beslenen denemeler olduğunu söyleyebiliriz. Okuma serüveninde mihenktaşı olmuş kitapların yanı sıra, okur-yazar-kitap üçgenindeki güncel tartışmalara, okuma istencinin önündeki barikatlara ilişkin yorumlamalarda/önerilerde bulunuyor. Her bir yazı kimi zaman bir çağrışımla, kimi zaman bir izlenimle beslenen düşüncelerin sonucunda ortaya çıkıyor. Okurda bahsi geçen kitapları okuma, yerleri görme arzusu uyandıran, tetikleyici denemeler.Nesnel, hatta bilimsel bir eleştiri tavrını yansıtan ölçülü tartılı yazılarıyla tanımıştık Feridun Andaçı. (...) Kitaplarında, bir sevgi nesnesi olarak edebiyat tümüyle silinmese de geri planda tutuluyor, bir bilgi nesnesi ve aracı olarak edebiyat öne çıkarılıyordu. Denemelerindeyse bir yaşama yöntemi olarak edebiyatla karşılaşıyoruz: Yaşamı anlamlandırmaktan da çok, ona kendi imkânlarını göst... tümünü göster