İngiliz yazar Rachel Seiffert, Günün Sonu Yok'ta sezgisel olarak anladığımız ama dile getiremediğimiz duyguları ve kırılma anlarını yalın bir dille anlatıyor.
İçine kapanık bilim adamı Polonyalı bir anne ve oğluyla yakınlık kuruyor, küçük bir çocuk kumsalda ölümle ilk kez karşılaşıyor, ailesine vakit ayıramayan bir anne yadırgadığı kızıyla iletişim kurmaya çabalıyor, yaşlı bir sosyalist Doğu ve Batı Almanya'nın birleşmesini hazmedemiyor, dünyadan soyutlanmış bir arıcının hayatı bir çocuk yüzünden alt üst oluyor, bir anne ve dört çocuğu savaştan kaçmak için bir yabancıya güvenmek zorunda kalıyorlar, Polonyalı genç bir kadın evi terk eden kocasını bulmaya Almanya'ya gidiyor.
Seiffert okuru aynı anda hem bir gözlemci gibi dışarıya konumlandırıp hem de kahramanlarının iç dünyasına çekebiliyor. Yazar bu öykülerde basit cümlelerle kahramanlarının duygu coğrafyasının beklenmedik karmaşıklıkta bir resmini çizmeyi başarıyor.
İngiliz yazar Rachel Seiffert, Günün Sonu Yok'ta sezgisel olarak anladığımız ama dile getiremediğimiz duyguları ve kırılma anlarını yalın bir dille anlatıyor.
İçine kapanık bilim adamı Polonyalı bir anne ve oğluyla yakınlık kuruyor, küçük bir çocuk kumsalda ölümle ilk kez karşılaşıyor, ailesine vakit ayıramayan bir anne yadırgadığı kızıyla iletişim kurmaya çabalıyor, yaşlı bir sosyalist Doğu ve Batı Almanya'nın birleşmesini hazmedemiyor, dünyadan soyutlanmış bir arıcının hayatı bir çocuk yüzünden alt üst oluyor, bir anne ve dört çocuğu savaştan kaçmak için bir yabancıya güvenmek zorunda kalıyorlar, Polonyalı genç bir kadın evi terk eden kocasını bulmaya Almanya'ya gidiyor.
Seiffert okuru aynı anda hem bir gözlemci gibi dışarıya konumlandırıp hem de kahramanlarının iç dünyasına çekebiliyor. Yazar bu öykülerde basit cümlelerle kahramanlarının duygu coğrafyasının beklenmedik karmaşıklıkta bir resmini çizmeyi başarıyor.
Karton Cilt, 213 sayfa
Ocak2018 tarihinde, Yüz Yayınları tarafından yayınlandı