Osmanlı sultanları yüzyıllar boyunca Hâdimül-Haremeyn-i Şerifeyn sıfatıyla haccın ve hacıların, Mekke ve Medinenin hamisi olarak Hicaza hizmet verdiler. Bu uzak topraklarda önemli bir askeri kuvvet bulundurmadıkları halde meşruiyetlerini korudular. Önde gelen Osmanlı tarihçilerinden Suraiya Faroqhi Osmanlıların 1517-1683 arasında Hicazdaki meşruiyet mücadelelerini zengin ayrıntılarıyla anlatıyor. Mekke ve Medinede ekonomi, toplum hayatı ve mimariyi renkli üslubuyla irdeliyor; 16ncı ve 17nci yüzyıllar arasında, Kâbenin taş taş sökülüp onarımından hac kervanlarının yolculuk öykülerine, Arafattaki ibadetten Mina Pazarına, surre alaylarının sembolizminden Hicaza akan altın ve gümüşe kadar, hac, hacılar ve Osmanlı sultanlarını Osmanlı belgelerine o çağın seyyahlarına dayanarak tekrar kurguluyor, çözümlüyor.
Osmanlı sultanları yüzyıllar boyunca Hâdimül-Haremeyn-i Şerifeyn sıfatıyla haccın ve hacıların, Mekke ve Medinenin hamisi olarak Hicaza hizmet verdiler. Bu uzak topraklarda önemli bir askeri kuvvet bulundurmadıkları halde meşruiyetlerini korudular. Önde gelen Osmanlı tarihçilerinden Suraiya Faroqhi Osmanlıların 1517-1683 arasında Hicazdaki meşruiyet mücadelelerini zengin ayrıntılarıyla anlatıyor. Mekke ve Medinede ekonomi, toplum hayatı ve mimariyi renkli üslubuyla irdeliyor; 16ncı ve 17nci yüzyıllar arasında, Kâbenin taş taş sökülüp onarımından hac kervanlarının yolculuk öykülerine, Arafattaki ibadetten Mina Pazarına, surre alaylarının sembolizminden Hicaza akan altın ve gümüşe kadar, hac, hacılar ve Osmanlı sultanlarını Osmanlı belgelerine o çağın seyyahlarına dayanarak tekrar kurguluyor, çözümlüyor.