Dünyanın her tarafında bir çok insan maddi yoksulluk ve perişaniyet içerisinde kıvranırken, maddi imkanları olan bir çok insan da manevi değerlere sahip olamadığından, huzursuzluk içinde hayatını devam ettirmeye çalışmaktadır: Kimilerinin, maddi ihtiyaçlarına yardımcı olacak bir ele; kimilerinin, manevi huzursuzluğunun tedavisi için yapılacak bir telkine; kimilerinin kuru bir lokmaya; kimilerinin bir tebessüme; kimilerinin bir ilgiye, kimilerinin bir selama; kimilerinin hal ve hatırlarının sorulmasına; kimilerinin teselliye; kimilerinin danışmaya; kimilerinin başkalarının esaretinden ve zulmünden kurtulmaya; kimilerinin de nefsinin esaretinden kurtulmaya ihtiyacı vardır. Kısaca her insan, mutluluğun yollarını aramakta ve bu yolları temin etmenin çabası içerisindedir.Esas itibariyle bu ihtiyacı tedarik etme, insanın yaratılışından kaynaklanmaktadır. Çünkü yardımlaşma ve dayanışma, Allahın kainata koyduğu bir kanundur.İnsanın da kendi nevinin yardımına koşması, dayanışma ve tesanüd içerisinde olması bu kanuna uymak olacağı gibi, bu aynı zamanda hem Kuranın hem de Hz. Peygamberin bütün insanlığa emir ve tavsiyeleridir. Kevni kanunlara riayet etmeyenlerin başarılı olamayacağı gibi, bu emir ve tavsiyelere uymayanların da mutluluğu elde etmeleri çok zordur.Dayanışmayı temin ve tesis eden bir çok yardımlaşma yolları vardır. Biz, bu çalışmada yardımlaşma ve dayanışma yollarının neler olduğunu Hz. Peygamberin sünnetinden tesbit etmeye, fertlere ve cemiyete kazandırdığı neticeler üzerinde durmaya çalışıyoruz.
Dünyanın her tarafında bir çok insan maddi yoksulluk ve perişaniyet içerisinde kıvranırken, maddi imkanları olan bir çok insan da manevi değerlere sahip olamadığından, huzursuzluk içinde hayatını devam ettirmeye çalışmaktadır: Kimilerinin, maddi ihtiyaçlarına yardımcı olacak bir ele; kimilerinin, manevi huzursuzluğunun tedavisi için yapılacak bir telkine; kimilerinin kuru bir lokmaya; kimilerinin bir tebessüme; kimilerinin bir ilgiye, kimilerinin bir selama; kimilerinin hal ve hatırlarının sorulmasına; kimilerinin teselliye; kimilerinin danışmaya; kimilerinin başkalarının esaretinden ve zulmünden kurtulmaya; kimilerinin de nefsinin esaretinden kurtulmaya ihtiyacı vardır. Kısaca her insan, mutluluğun yollarını aramakta ve bu yolları temin etmenin çabası içerisindedir.Esas itibariyle bu ihtiyacı tedarik etme, insanın yaratılışından kaynaklanmaktadır. Çünkü yardımlaşma ve dayanışma, Allahın kainata koyduğu bir kanundur.İnsanın da kendi nevinin yardımına koşması, dayanışma ve tesanüd içerisinde olması bu kanuna uymak olacağı gibi, bu aynı zamanda hem Kuranın hem de Hz. Peygamberin bütün insanlığa emir ve tavsiyeleridir. Kevni kanunlara riayet etmeyenlerin başarılı olamayacağı gibi, bu emir ve tavsiyelere uymayanların da mutluluğu elde etmeleri çok zordur.Dayanışmayı temin ve tesis eden bir çok yardımlaşma yolları vardır. Biz, bu çalışmada yardımlaşma ve dayanışma yollarının neler olduğunu Hz. Peygamberin sünnetinden tesbit etmeye, fertlere ve cemiyete kazandırdığı neticeler üzeri... tümünü göster