Hürrem Sultan, Nurbanu Sultan, Kösem Sultan, Turhan Sultan... Osmanlı İmparatorluğunun yönetiminde söz sahibi olmuş kadınlar. Kanuni Sultan Süleymanın saltanatının başından 17. yüzyıl ortasına kadar, Osmanlı hanedanının ileri gelen kadınları daha önce sahip olduklarından ve daha sonra olacaklarından da büyük bir politik güce kavuştular. İmparatorluk tarihinin bu dönemine hem popüler hem de bilimsel edebiyatta kadınlar saltanatı denir. Harem-i hümayun kadınları, özellikle de saltanat süren sultanın annesi ve hasekileri, saray duvarlarının ardında bile olsalar, politik gücü doğrudan kullanabiliyorlardı. Ayrıca hükümranlık kültürünün halka yönelik kısmı olarak adlandırılabilecek olaylarda, yani saltanata meşruiyet kazandırıcı kamusal ritüellerde ve anıtsal binaların inşası ve sanatsal üretimin saltanat himayesi altına alınmasında, merkezi rol oynadılar. Leslie P. Peirce, padişah kadınlarının elindeki politik gücün kaynaklarını ve bu gücün 16. ve 17. yüzyıllarda artış nedenlerini inceliyor.
Hürrem Sultan, Nurbanu Sultan, Kösem Sultan, Turhan Sultan... Osmanlı İmparatorluğunun yönetiminde söz sahibi olmuş kadınlar. Kanuni Sultan Süleymanın saltanatının başından 17. yüzyıl ortasına kadar, Osmanlı hanedanının ileri gelen kadınları daha önce sahip olduklarından ve daha sonra olacaklarından da büyük bir politik güce kavuştular. İmparatorluk tarihinin bu dönemine hem popüler hem de bilimsel edebiyatta kadınlar saltanatı denir. Harem-i hümayun kadınları, özellikle de saltanat süren sultanın annesi ve hasekileri, saray duvarlarının ardında bile olsalar, politik gücü doğrudan kullanabiliyorlardı. Ayrıca hükümranlık kültürünün halka yönelik kısmı olarak adlandırılabilecek olaylarda, yani saltanata meşruiyet kazandırıcı kamusal ritüellerde ve anıtsal binaların inşası ve sanatsal üretimin saltanat himayesi altına alınmasında, merkezi rol oynadılar. Leslie P. Peirce, padişah kadınlarının elindeki politik gücün kaynaklarını ve bu gücün 16. ve 17. yüzyıllarda artış nedenlerini inceliyor.