Kısacası Harun dönemi ve izleyen iki yüzyıl boyunca bilim adamları ve filozofların çiçekler gibi açtıkları görülür, o kadar ki, bu döneme Arap biliminin altın çağı adı verilir. 830 yılına doğru Memun, bu canlılığı Bağdatta açtığı Bilgelik Evi çatısı altında toplayarak bilimsel araştırmalar ve çevirilerden sorumlu bir tür akademi oluşturur. Burada eski İskenderiye kütüphanesini aratmayacak işler yapılır. Bu evde çalışmaya layık görülenlere belli bir ödenek ayrılır.Ülkenin her yanından astronomlar, matematikçiler, tıp doktorları, coğrafyacılar, filozoflar, çevirmenler ve özgün eser sahipleri Bağdata akarlar. Hepsi de bu bilimsel ve entelektüel atılıma katkıda bulunurlar. Doğu Akdeniz ve Ortadoğunun büyük kültürlerini bir potada eriterek, eski Doğuyu yeni bir kültür ve uygarlığa taşırlar. Geniş bir bilgi alanını kapsayan bu yeni bilgi, sırası geldiğinde Batı tarafından özümsenecek, Batının ilerlemesini sağlayacak temel malzemeyi temin edecektir.
Kısacası Harun dönemi ve izleyen iki yüzyıl boyunca bilim adamları ve filozofların çiçekler gibi açtıkları görülür, o kadar ki, bu döneme Arap biliminin altın çağı adı verilir. 830 yılına doğru Memun, bu canlılığı Bağdatta açtığı Bilgelik Evi çatısı altında toplayarak bilimsel araştırmalar ve çevirilerden sorumlu bir tür akademi oluşturur. Burada eski İskenderiye kütüphanesini aratmayacak işler yapılır. Bu evde çalışmaya layık görülenlere belli bir ödenek ayrılır.Ülkenin her yanından astronomlar, matematikçiler, tıp doktorları, coğrafyacılar, filozoflar, çevirmenler ve özgün eser sahipleri Bağdata akarlar. Hepsi de bu bilimsel ve entelektüel atılıma katkıda bulunurlar. Doğu Akdeniz ve Ortadoğunun büyük kültürlerini bir potada eriterek, eski Doğuyu yeni bir kültür ve uygarlığa taşırlar. Geniş bir bilgi alanını kapsayan bu yeni bilgi, sırası geldiğinde Batı tarafından özümsenecek, Batının ilerlemesini sağlayacak temel malzemeyi temin edecektir.