Hasta Hakları yeni bir kavram; yaklaşık 20 yıl önce hayatımıza girdi. Gerek iletişim teknolojisinin hızla gelişmesi, gerekse tıp alanında yaşanan büyük değişim ve ilerlemeler sonucu, kutsal mesleğin etik, hukuki ve felsefi boyutlarının ve de Hipokrattan bu yana geçerliliğini koruyan hekim-hasta ilişkisindeki güven ve gizlilik ilkesinin gözden geçirilmesi ve tartışılması kaçınılmaz hale gelmiştir. Özellikle, son yıllara damgasını vuran özelleştirme rüzgarı, bugüne dek bir kamu alanı olarak kabul edilen tıp-sağlık hizmetlerinde hastanın tanımını değiştirmiş, yerine müşteri ve müşteri hizmetleri ikame edilmiştir. İşte bu küçük kitap, son yıllara damgasını vuran bu değişim içinde giderek daha önemli ve vazgeçilmez hale gelen hasta hakları konusunda temel bir başvuru kitabıdır; yalnızca doktor ve hastaların değil, herkesin okuması gereken bir el kitabıdır.
Hasta Hakları yeni bir kavram; yaklaşık 20 yıl önce hayatımıza girdi. Gerek iletişim teknolojisinin hızla gelişmesi, gerekse tıp alanında yaşanan büyük değişim ve ilerlemeler sonucu, kutsal mesleğin etik, hukuki ve felsefi boyutlarının ve de Hipokrattan bu yana geçerliliğini koruyan hekim-hasta ilişkisindeki güven ve gizlilik ilkesinin gözden geçirilmesi ve tartışılması kaçınılmaz hale gelmiştir. Özellikle, son yıllara damgasını vuran özelleştirme rüzgarı, bugüne dek bir kamu alanı olarak kabul edilen tıp-sağlık hizmetlerinde hastanın tanımını değiştirmiş, yerine müşteri ve müşteri hizmetleri ikame edilmiştir. İşte bu küçük kitap, son yıllara damgasını vuran bu değişim içinde giderek daha önemli ve vazgeçilmez hale gelen hasta hakları konusunda temel bir başvuru kitabıdır; yalnızca doktor ve hastaların değil, herkesin okuması gereken bir el kitabıdır.