Sultan II. Abdülhamid zamanında, Yavuz Selimin türbesine bakan fakir bir adam varmış. Nüfusu kalabalık olan bu türbedârın bir gün canına tak etmiş olmalı ki, hiç kimsenin olmadığı bir sırada Yavuzun sandukasına vurarak: Bir de sana evliya derler, senin türbedârın fakirlikten ölüyor, sen hâlâ himmet etmiyorsun! Öbür gün bir de bakmış Padişah Abdülhamit, türbenin ziyaretine gelmiş. Bir Yâsin okuduktan sonra türbedâra dönerek: Sen beni dedeme şikâyet etmişsin! Nedir derdin? diye sormuş. Yavuzun, torunu Abdülhamidin rüyasına girdiğini anlayan türbedâr, ezile büzüle durumu izah etmiş. Padişah da maaşını artırmış.
Sultan II. Abdülhamid zamanında, Yavuz Selimin türbesine bakan fakir bir adam varmış. Nüfusu kalabalık olan bu türbedârın bir gün canına tak etmiş olmalı ki, hiç kimsenin olmadığı bir sırada Yavuzun sandukasına vurarak: Bir de sana evliya derler, senin türbedârın fakirlikten ölüyor, sen hâlâ himmet etmiyorsun! Öbür gün bir de bakmış Padişah Abdülhamit, türbenin ziyaretine gelmiş. Bir Yâsin okuduktan sonra türbedâra dönerek: Sen beni dedeme şikâyet etmişsin! Nedir derdin? diye sormuş. Yavuzun, torunu Abdülhamidin rüyasına girdiğini anlayan türbedâr, ezile büzüle durumu izah etmiş. Padişah da maaşını artırmış.