9.yüzyılda Yunancadan Arapçaya çevrilen "Salaman ve Absal" öyküsü, başta İbn Sina'nın "Hay bin Yakzan'ı olmak üzere, birçok İslam düşünürünün yapıtlarına kaynaklık etti. Genellikle alegorik öyküler ya da öykümsü anlatılar olan bu yapıtlardan sadece biri, roman boyutlarına ulaştı ve bütün benzerlerini gölgede bıraktı: 12. yüzyılda Endülüslü İşraki düşünür İbn Tufeyl'in yazdığı "Hay bin Yakzan" ya da "Esrarü'l-Hikmeti'l-Meşrikiye".
Bu ilk "felsefi roman" ve ilk "robinsonad", Tanpınar'ın deyişiyle 'Müslüman aleminin tek romanı', 14. yüzyıldan başlayarak bellibaşlı Avrupa dillerine çevrildi; Defoe, Bacon, Spinoza ve More gibi pek çok düşünür ve sanatçı üzerinde etkili oldu. Doğu, özellikle Osmanlı ise İbn Tufeyl'e ve yapıtına ilgisiz kaldı: Üzerindeki "Hay bin Yakzan" etkileri özel çalışmalara konu olan "Robinson Crusoe" defalarca Türkçe'ye çevrildiği halde, "Hay bin Yakzan, dilimize kazandırılmak için 1923 yılını, kitaplaşabilmek için de 1985 yılını bekleyecekti.
Bu yeni ve genişletilmiş baskıda, İbn Tufeyl'in "Hay bin Yakzan"ına ek olarak -M.Şerefeddin Yaltkaya'nın çevirisi ve İslam dünyasında alegorik öykü geleneğinin tarihçesini ve düşünsel arkaplanını aktardığı giriş yazısıyla İbn Sina'nın "Hay bin Yakzan"ı da yer alıyor.
Arapçadan çevirenler: M. Şerefeddin Yaltkaya- Babanzade Reşid
9.yüzyılda Yunancadan Arapçaya çevrilen "Salaman ve Absal" öyküsü, başta İbn Sina'nın "Hay bin Yakzan'ı olmak üzere, birçok İslam düşünürünün yapıtlarına kaynaklık etti. Genellikle alegorik öyküler ya da öykümsü anlatılar olan bu yapıtlardan sadece biri, roman boyutlarına ulaştı ve bütün benzerlerini gölgede bıraktı: 12. yüzyılda Endülüslü İşraki düşünür İbn Tufeyl'in yazdığı "Hay bin Yakzan" ya da "Esrarü'l-Hikmeti'l-Meşrikiye".
Bu ilk "felsefi roman" ve ilk "robinsonad", Tanpınar'ın deyişiyle 'Müslüman aleminin tek romanı', 14. yüzyıldan başlayarak bellibaşlı Avrupa dillerine çevrildi; Defoe, Bacon, Spinoza ve More gibi pek çok düşünür ve sanatçı üzerinde etkili oldu. Doğu, özellikle Osmanlı ise İbn Tufeyl'e ve yapıtına ilgisiz kaldı: Üzerindeki "Hay bin Yakzan" etkileri özel çalışmalara konu olan "Robinson Crusoe" defalarca Türkçe'ye çevrildiği halde, "Hay bin Yakzan, dilimize kazandırılmak için 1923 yılını, kitaplaşabilmek için de 1985 yılını bekleyecekti.
Bu yeni ve genişletilmiş baskıda, İbn Tufeyl'in "Hay bin Yakzan"ına ek olarak -M.Şerefeddin Yaltkaya'nın çevirisi ve İslam dünyasında alegorik öykü geleneğinin tarihçesini ve düşünsel arkaplanını aktardığı giriş yazısıyla İbn Sina'nın "Hay bin Yakzan"ı da yer alıyor.
Arapçadan çevirenler: M. Şerefeddin Yaltkaya- Babanzade Reşid
"Bu insanlar bilgiye, düşünceye gidecek bütün yolları kapatmışlardı kendi elleriyle. Bilgisizlik çepeçevre kuşatmıştı toplumu. Yaptıkları kötülükler kaplerini karartmıştı. Tanrı da onların kalplerini, kulaklarını mühürlemişti. Artık gerçekleri kavrayamazlar, duyamazlardı. Gözlerine perde çekilişti. Doğru yolu görmeleri mümkün değildi.
(...)
Bildikleri en iyi şey alışverişti ve bu, onları Tanrı'yı anmaktan sürekli alıkoyuyordu. Bütün kalplerin ve gözlerin başka türlü olacağı günün korkusu görülmüyordu hiçbir yürekte."
Kitap konu itibariyle biraz ağır olsa da özelikle sabredip okunursa sonlara doğru çok daha güzelleşiyor, daha doğrusu anlaşılır hale geliyor.
Özellikle yazıldığı tarih ve İslam dünyasında yazılan ilk roman olması açısından okunmalı diye düşünüyorum.
Bu kitap 850 yıl önce; Endülüs(ispanya) yetisen en önemli Islam düşünürlerinden İbn Tufeyl tarafindan yazilmistir.
Ibn Tufeyl; 1105 yilinda Girnata'da dogdu. Muvahhidî hüķümdarı Ebu Yakup Yusuf'un özel danismani ve sarayinda başhekim olarak vazife yapti. Tip,felsefe ve astronomi sahalarinda calismalar yapti.
➡➡yazar bu romanda, insan eli degmemis tabiatin bagrinda, herhangi bir egitim gormemis, sosyo-kültürel muhitten uzak bir insanin tek basina bir adada tecrübe ettigi fikir ve ruh gelisimini anlatir.
Insanin; kendini, tabiati ve hakikati kesfinin hikayesi olan bu eser,edebi degerin yani sira,hikmete dayali alegorik anlatiminin zenginligiylede dikkat cekiyor.
Bu roman yazildiktan sonra dönemin bircok eserinede ilham olmus örnegin Daniel Defoe'nin Robinson Crusoe kitabi uzun lafin kisasi;127 sayfa ama kisa ve öz olan bu kitabin okunmasi gereken bir kitap oldugunu düsunuyorum ve tavsiye ediyorum.
Robinson Cruze' u okumuş her Türk gencinin önce bunu bir bilmesi okuması lazım. Çünkü Daniel Defeo'nun ilham aldığı asıl kitap bu! Aslı, gizli sembolik bir tassavvuf hikayesidir. Üstelik yazarı da İbni Sina! Nokta! :)
170 sayfa
Haziran1996 tarihinde, YKY tarafından yayınlandı