Herşeye, yeniden doğan ya da yabancı diyarlardan gelen bir insanın gözüyle bakan biri olarak öncelikle düşünmeye ihtiyacım vardı. Doğrusu, bunun için bol vaktim oldu. Geçirdiğim kazanın ardından, yaklaşık bir yıl süren derin uykudan uyandığımda sezdiğim en dehşet verici şey: İnsanların uyanık ve bilinçli olmalarının yanında, aslında çevrelerine karşı umursamazlıklarıyla benden çok derin bir uykuya dalmış olmalarıydı. Gözlere sahip olmak, gördüğümüz anlamına gelmez. Leonardo da Vincinin dediği gibi, saper vedere, yani görmeyi bilmek... İşte varoluşumuzu anlamlı kılan budur: algılamak ve kavramak...
Herşeye, yeniden doğan ya da yabancı diyarlardan gelen bir insanın gözüyle bakan biri olarak öncelikle düşünmeye ihtiyacım vardı. Doğrusu, bunun için bol vaktim oldu. Geçirdiğim kazanın ardından, yaklaşık bir yıl süren derin uykudan uyandığımda sezdiğim en dehşet verici şey: İnsanların uyanık ve bilinçli olmalarının yanında, aslında çevrelerine karşı umursamazlıklarıyla benden çok derin bir uykuya dalmış olmalarıydı. Gözlere sahip olmak, gördüğümüz anlamına gelmez. Leonardo da Vincinin dediği gibi, saper vedere, yani görmeyi bilmek... İşte varoluşumuzu anlamlı kılan budur: algılamak ve kavramak...