Zweig’ın 23 yaşındayken yayımladığı Hayatın Mucizeleri, daha o zamandan tarihe duyduğu ilgiyi gözler önüne serer. 16. Yüzyılda Anvers’de geçen ve yolları tesadüfen kesişen Yahudi bir genç kızla yaşlı bir Hıristiyan ressam arasındaki dostluğu anlatan öykünün arka planında Hollanda’nın İspanyol yönetimine karşı isyanı vardır. Çocukken Hıristiyanların şiddet eylemlerine hedef olan ve iyi yürekli bir asker tarafından kurtarılan Esther adlı Yahudi kız, bir Katolik kilisesine asılacak dini bir tabloya modellik eder. Hayatın ve dinin anlamı, sanat ve sanatçının yaratma edimi gibi temalara eşlik eden “beklenmedik karşılaşma” motifi ve Anvers’in tarihsel detaylarla betimlenen atmosferi, Zweig’ın sonraki yapıtlarının habercisidir.
Zweig’ın 23 yaşındayken yayımladığı Hayatın Mucizeleri, daha o zamandan tarihe duyduğu ilgiyi gözler önüne serer. 16. Yüzyılda Anvers’de geçen ve yolları tesadüfen kesişen Yahudi bir genç kızla yaşlı bir Hıristiyan ressam arasındaki dostluğu anlatan öykünün arka planında Hollanda’nın İspanyol yönetimine karşı isyanı vardır. Çocukken Hıristiyanların şiddet eylemlerine hedef olan ve iyi yürekli bir asker tarafından kurtarılan Esther adlı Yahudi kız, bir Katolik kilisesine asılacak dini bir tabloya modellik eder. Hayatın ve dinin anlamı, sanat ve sanatçının yaratma edimi gibi temalara eşlik eden “beklenmedik karşılaşma” motifi ve Anvers’in tarihsel detaylarla betimlenen atmosferi, Zweig’ın sonraki yapıtlarının habercisidir.
İşte, işte bu! Sevgili Stefan, senin, tanıdık olduğum o ruhunun enerjisine, içimde hissettiğim o büyülü anlatımının sarsıcı kelimelerine nihayet üçüncü hikaye ve sonrasında yine kavuştum. Okuduğum bu hikayeleri, masanda oturup da yazarken gördüm adeta seni. İlk iki hikayede sen mi havanda değildin, ben mi havamda değildim bilemiyorum ama evrenin bir yerlerinde uçuşan eter bedeninin gücü üçüncü hikaye ve sonrasında yine oluk oluk aktı içime. Dokunurmuşçasına hissettim seni. İçime, en derinlerime, algımın çok ötesine akan özlem dolu bir tutkusun benim için. Bilesin... :))
"...beceriksizliğimin nerede bitip kabahatimin nerede başladığını bunca yıl sonra bile kestiremiyorum. sanırım hiçbir zaman da bilemeyeceğim."
Zweig, her kitabında derin Freud öğretileri ve derin psikolojik tahliller barındırır..
Bu yüzden kendi ruhumuzdan çokça şey bulmamız şaşırtıcı da değil..
İşte sanat bu..
Anneliğin ve gerçek sevginin var olduğunu her satırında hatırlatan tam anlamıyla etkileyici bir kitaptı. Doğurmadan da anne olunabilir, annelik duygusu hissedilebilir bu eser çok güzel anlatıyor.
kitap güzeldi ancak arkadaşım hediye ettiği için ilk defa Olimpia Yayınlarından bir kitap okudum. Hayatımın pişmanlığı oldu. Bu kadar anlatım bozukluğu, yanlış kelime olan bir kitap görmedim. Resmen katliam. Zweig'e haksızlık adam mezarında ters döndü resmen. Puanı kitaba veriyorum yayınevine asla.
Karton Cilt, 80 sayfa
2020 tarihinde, TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI tarafından yayınlandı