Hayta

Bu romanı kim yazmış diye sorarlarsa yazarın ismi yerine haytanın biri diyebilirsiniz. Kimi yazarlar yaşamadan yazarlar. Bazıları ise yazmadan yaşarlar; sonunda bir gün dayanamaz attırıverirler kağıdın üzerine yaşadıklarını. Hayta, böyle bir roman. Onun için okurken etini kemiğini, elini ayağını ve daha başka yerlerini eller gibi oluyorsunuz. Ve biraz da içinizden ulan benim hayatım biraz boş geçti herhalde diye biraz argo bir cümle kuruyorsunuz. Ama hemen peşinden kendi haytalıklarınızı hatırlayıp geri kalan yaşamınıza biraz daha özgürlük tanımaya karar veriyorsunuz. Hayta olduğu kadar bilge bir özgürlük hem de... Hayta dünyanın dört bir yanında yaşamış bir ressam... Bu roman, onun fırçasından erotizmin, tarihin, felsefenin edebi resmi... Terk ettiğiniz aşıklar vardır, onlarla bir sorun kalmamıştır. Bir de yitirdiğiniz aşıklar. Ölmüş olanlar sorun yaratmaz. Yitirdiğiniz, ama hâlâ yaşayanlar ise gerçek hayaletlerdir. Size hep görünürler, peşinizi hiç bırakmazlar. Bir kadının küçük ayaklara sahip olması Doğuda en değerli zarafet ögelerinden sayılmıştır nedense. Pembe topuklu kızlar ise özellikle tercih edilir. Francescanın her biri kendine özgü cinsel kişiliği olan ayak parmakları, özellikle başparmakla ondan hafifçe uzun ikinci parmağın arasındaki ateşli erotik kavis insanı kendinden geçiriyordu. Bu klasik Grek heykellerinin en belirgin özelliklerinden biriydi. Bedenlerimiz, ritmik hareketlerle kendinden geçip, art arda gelen Gott, Tanrım sesleriyle bir zikir yaratırken, üzerinde olduğumuz dar merdiven yüksek bir yatak, aşk tanrıçasına adanmış bir sunaktı artık. Davet edildiğim brunch, ‘çıplak öğle yemeğine dönüşmüştü. (Kitaptan)

Bu romanı kim yazmış diye sorarlarsa yazarın ismi yerine haytanın biri diyebilirsiniz. Kimi yazarlar yaşamadan yazarlar. Bazıları ise yazmadan yaşarlar; sonunda bir gün dayanamaz attırıverirler kağıdın üzerine yaşadıklarını. Hayta, böyle bir roman. Onun için okurken etini kemiğini, elini ayağını ve daha başka yerlerini eller gibi oluyorsunuz. Ve biraz da içinizden ulan benim hayatım biraz boş geçti herhalde diye biraz argo bir cümle kuruyorsunuz. Ama hemen peşinden kendi haytalıklarınızı hatırlayıp geri kalan yaşamınıza biraz daha özgürlük tanımaya karar veriyorsunuz. Hayta olduğu kadar bilge bir özgürlük hem de... Hayta dünyanın dört bir yanında yaşamış bir ressam... Bu roman, onun fırçasından erotizmin, tarihin, felsefenin edebi resmi... Terk ettiğiniz aşıklar vardır, onlarla bir sorun kalmamıştır. Bir de yitirdiğiniz aşıklar. Ölmüş olanlar sorun yaratmaz. Yitirdiğiniz, ama hâlâ yaşayanlar ise gerçek hayaletlerdir. Size hep görünürler, peşinizi hiç bırakmazlar. Bir kadının küçük ayaklara sahip olması Doğuda en değerli zarafet ögelerinden sayılmıştır nedense. Pembe topuklu kızlar ise özellikle tercih edilir. Francescanın her biri kendine özgü cinsel kişiliği olan ayak parmakları, özellikle başparmakla ondan hafifçe uzun ikinci parmağın arasındaki ateşli erotik kavis insanı kendinden geçiriyordu. Bu klasik Grek heykellerinin en belirgin özelliklerinden biriydi. Bedenlerimiz, ritmik hareketlerle kendinden geçip, art arda gelen Gott, Tanrım sesleriyle bir zikir yaratırken, üzer... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
975-6287-62-4

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Okumuş kimse bulunamadı.

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski