Zinzi'nin sırtında bir tembel hayvan vardır ve kendisine kayıp nesneleri bulma yeteneği bahşedilmiştir. Fakat yaşlı bir bayan ölü bulunduğunda ve polisler son maaşına el koyduğunda en sevmediği işi yapmak zorunda kalır: Kayıp insanları bulmak.
'Sözcüklerimiz birer mermiyse Lauren Beukes sarhoş nişancıların dünyasındaki keskin nişancıdır.'
-Bill 'Fables' Willingham-
Lauren Buekes yazar, televizyon senaristi ve (hastalığı arada sırada nüksetse de) iyileşme sürecinde bir gazetecidir.
Cape Town Üniversitesi'nden Yaratıcı Yazarlık dalında Andrè Brink danışmanlığında master derecesi vardır, ama asıl eğitimini serbest gazetecilikteki on yıl zarfında aldı, direk dansı yapmak ve süpürge darısından geleneksel bira üretimi gibi gerçekten faydalı hünerler öğrendi. Bir hikâye uğruna, uçaklardan atladı ve köpek balıklarıyla dolu sulara kendini bıraktı, daha başka ilginç insanların yanı sıra yeniyetme vampirlerle, varoşlardaki yasadışı adalet sağlayıcılarıyla, AIDS aktivistleriyle ve evsiz seks işçileriyle vakit geçirdi.
Eşi ve kızıyla beraber Cape Town'da yaşamaktadır.
Zinzi'nin sırtında bir tembel hayvan vardır ve kendisine kayıp nesneleri bulma yeteneği bahşedilmiştir. Fakat yaşlı bir bayan ölü bulunduğunda ve polisler son maaşına el koyduğunda en sevmediği işi yapmak zorunda kalır: Kayıp insanları bulmak.
'Sözcüklerimiz birer mermiyse Lauren Beukes sarhoş nişancıların dünyasındaki keskin nişancıdır.'
-Bill 'Fables' Willingham-
Lauren Buekes yazar, televizyon senaristi ve (hastalığı arada sırada nüksetse de) iyileşme sürecinde bir gazetecidir.
Cape Town Üniversitesi'nden Yaratıcı Yazarlık dalında Andrè Brink danışmanlığında master derecesi vardır, ama asıl eğitimini serbest gazetecilikteki on yıl zarfında aldı, direk dansı yapmak ve süpürge darısından geleneksel bira üretimi gibi gerçekten faydalı hünerler öğrendi. Bir hikâye uğruna, uçaklardan atladı ve köpek balıklarıyla dolu sulara kendini bıraktı, daha başka ilginç insanların yanı sıra yeniyetme vampirlerle, varoşlardaki yasadışı adalet sağlayıcılarıyla, AIDS aktivistleriyle ve evsiz seks işçileriyle vakit geçirdi.
Eşi ve kızıyla beraber Cape Town'da yaşamaktadır.
Zinzi December, bir keş, eski bir gazeteci ve kardeş katilidir, Johannesburg'da yaşamaktadır. İyi halden erken salınan Zinzi,tüm canavarlar gibi bir hayvana sahiptir. Günahların tezahürü olduğu düşünülen hayvanlar toplumu 2 ye bölmüş silinmeyecek damgalar olarak insanları mimlemiştir. Zinzi'nin hayvanı bir tembel hayvandır, Zinzi'nin yeteneği ise kayıp eşyaları bulmak. Yaşlı bir bayanın yüzüğünü geri getiren Zinzi, müşterisinin öldürüldüğünü öğrenir. Bu andan itibaren hiç istemediği bir işi kabul etmek zorunda kalacaktır. Mafyaya olan borcunu ödemek için yapacağı son şeyi kayıp bir pop yıldızını, 15 yaşındaki bir kızı arama görevini üstlenir...
Sıradışı benzetmeleri, akıcı ve samimi anlatı tarzını 1. tekilden kurgulamış olan yazar, sosyal dinamikleri çok güçlü işlemiş. Karanlık bir Johannesburg anlatmış olan yazar, sokağa yansıyan şiddet, ayrımcılık ve duyarsızlığı okurun yüzüne sıvamadan gazetecilik yaptığı dönemden paylaştığı anekdotlarla sunmuş. Çoğu kırık hayatı hayvanlarla damgalayan yazar, ara pasajlarda gündelik göndermelerle son derece inandırıcı bir atmosfer yaratmış. Toplum ve medya eleştirileri, şiddet dolu ve değişken Afrika ortamında vermiş olan yazarın en güçlü yanı inandırıcı atmosferi. Büyücü doktorlar, kara büyüler, parazit hayvanlar olmasına rağmen bir "urban noir" romandan ziyade "dark fantasy" olarak algılayabilir okuru. Kara edebiyat öğrelerini de ustaca kullanmış olan yazar, dolandırıcılıklar, çocuk askerler, insan kaçakçılığı, keş dünyası gibi son derece sert bir dünya kurgulamış.
Kurgu bir yerden sonra tatlı bir kurgu oyunuyla kayıp vakasından seri cinayet araştırmasına dönüyor. Polisiye unsurlarını son derece ustaca kullanmış olan Beukes, sıradışı karakterinin öyküsünü bir vahşet senfonisiyle kapatmış.Yazarın kelime seçimleri, tasvirleri ve akıcı dili kitabın büyük artıları.
Konuları aktarış şeklindeki düzensizlik yaratıcılığındaki başarısını gölgelemiş.
Kitap başladığında, çok güzel bir konusu olduğunu düşünüyordum. Atmosferi de çok güzel olacak gibiydi. Ancak sayfalar ilerledikçe olayı dedektifliğe bağlayınca hayal kırıklığı yaşadım. Daha distopik bir gidişat umuyordum. Bence yazar iyi bir fikri ya aceleciliğiyle ya da hayalgücü kıtlığıyla öldürmüş.
Karton Cilt, 352 sayfa
5Ekim2012 tarihinde, İthaki Yayınevi tarafından yayınlandı