II. Dünya Savaşı'ndan sonra, özellikle de Holokost'tan sonra hayatta kalanların o zamandan beri süren mücadeleleri sayesinde uluslararası insan hakları hukuku, ulusal hukukun üstünde, şükür ki. Devletler, ülkelerinde egemendirler, ama bu, vatandaşlarına paşa gönüllerinin istediğini yapabilecekleri anlamına gelmez. -Karım değil mi, severim de, döverim de!- veya -Çocuk benim, sana ne oluyor?- gibi kafa tutamazlar arenada. Tutmamalılar; globalleşen dünyada yaptırımı vardır bunun. Artık bireylerin, grupların evrensel bir korumadan yararlanması söz konusu olabiliyor. Çünkü yaşanmış olanlar, Bir daha asla!" dedirtecek türden ağır deneyimler... İnsanlığın yaşadığı acı deneyimlerden sonra artık her şeyin bir sınırı var, daha doğrusu olmalı.
II. Dünya Savaşı'ndan sonra, özellikle de Holokost'tan sonra hayatta kalanların o zamandan beri süren mücadeleleri sayesinde uluslararası insan hakları hukuku, ulusal hukukun üstünde, şükür ki. Devletler, ülkelerinde egemendirler, ama bu, vatandaşlarına paşa gönüllerinin istediğini yapabilecekleri anlamına gelmez. -Karım değil mi, severim de, döverim de!- veya -Çocuk benim, sana ne oluyor?- gibi kafa tutamazlar arenada. Tutmamalılar; globalleşen dünyada yaptırımı vardır bunun. Artık bireylerin, grupların evrensel bir korumadan yararlanması söz konusu olabiliyor. Çünkü yaşanmış olanlar, Bir daha asla!" dedirtecek türden ağır deneyimler... İnsanlığın yaşadığı acı deneyimlerden sonra artık her şeyin bir sınırı var, daha doğrusu olmalı.
Karton Cilt, 157 sayfa
Aralık2003 tarihinde, Belge Yayınları tarafından yayınlandı