Miami'de barmaid olarak çalışan Stella Leon'un hayatı, Beau Junger ile karşılaşınca altüst olur. İşini ve evini terk etmek zorunda kalması sorunun sadece küçük bir parçasıdır. Hayatı bir mafya üyesi tarafından tehdit edilmektedir ve onu koruyacak tek kişi Beau'dur.
Beau Junger sadece işini yapıyor ve Stella ile kısa bir görüşme planlıyordur ancak verdiği yanlış karar ona pahalıya patlayacaktır. Yalnızlığı seven, özellikle kadınlardan uzak duran Beau, artık Stella'yı canı pahasına korumalıdır. Hem de her gün…
İçinde bulundukları tehlikeli durum bile aralarında oluşan çekime engel olamaz. Bir süre sonra Beau'nun Stella'yı korumak zorunda kaldığı tek kişi peşindeki mafya üyesi olmaz. Artık onu kendisinden de korumak zorundadır. Hem de her gün…
Miami'de barmaid olarak çalışan Stella Leon'un hayatı, Beau Junger ile karşılaşınca altüst olur. İşini ve evini terk etmek zorunda kalması sorunun sadece küçük bir parçasıdır. Hayatı bir mafya üyesi tarafından tehdit edilmektedir ve onu koruyacak tek kişi Beau'dur.
Beau Junger sadece işini yapıyor ve Stella ile kısa bir görüşme planlıyordur ancak verdiği yanlış karar ona pahalıya patlayacaktır. Yalnızlığı seven, özellikle kadınlardan uzak duran Beau, artık Stella'yı canı pahasına korumalıdır. Hem de her gün…
İçinde bulundukları tehlikeli durum bile aralarında oluşan çekime engel olamaz. Bir süre sonra Beau'nun Stella'yı korumak zorunda kaldığı tek kişi peşindeki mafya üyesi olmaz. Artık onu kendisinden de korumak zorundadır. Hem de her gün…
Son zamanlarda okuduğum Rachel kitaplarından önceden aldığım tadı alamıyorum.Bu kitabını da anlatımından mı çevirisinden mi nedir bilmem çok sevemedim.Üzgünüm:(
Kitabın kapağını ve tabi ki yazarını görünce hemen satın aldığım ancak maalesef beklentimin biraz altında bulduğum bir roman oldu. Kitabın ilk yüz sayfasında o kadar çok isim geçiyor ki ana karakter kimler olacak konusunda sıkıntı yaşadım. Okuduğum diğer Rachel Gibson kitaplarına nazaran biraz daha sıradan bir konusu vardı. Romantik komedi ve biraz da maceralı bir aşktı Bau ve Stella'nın hikayesi.Evet kendini rahatlıkla okutan bir anlatım dili vardı ve tabi ki de mutlu sonla bitiyor. Lovett serisi 4. kitap olması sizi yanıltmasın , çünkü serinin diğer kitaplarıyla tamamen bağlantısız olduğundan tek de okunabilir.
Rachel Gibson, ilk kez okuduğum bir yazar. Bundan 10 yıl önce kitaplarından birini okusaydım sanırım beni oldukça tatmin ederdi ama şimdi basit ve sade hikayesi benim için oldukça sıradandı. Kolay okunuyor evet ve yazar kendini de kesinlikle okutuyor ama öyle ahım şahım bir kitap olduğunu düşünmüyorum.
'Son' ibaresinden sonraki sayfada şöyle bir yazı var:
"Kendi hikayenizden sıkıldığınızda, romantik bir kitap okumak iyi gelir."
Kesinlikle bu düşünce ile romantik kitapları ya da filmleri izliyorum ama bu kitaptan çok daha iyileri olduğunu düşünüyorum.
Yazarın diğer kahramanlarından Vince Haven'in nişanlısı Sadie'nin babası iki ay önce ölmüş ve bir kız kardeşi olduğunu öğrenmiştir. Vince yakın arkadaşı Blake'nin ikizi Beau'dan Sadie'nin kardeşi Stella Leon'a ulaşmasını ister.
Stella yirmi sekiz yaşındadır. Sadie'nin beş yaşındayken annesi ölünce Stella'nın annesi onun dadısı olarak çiftlikte işe başlamıştır. Üçüncü ayında annesi hamile iken babası ona para verip evine göndermiştir. Stella'nın hayatında sadece beş kez gördüğü babasının bıraktığı parası vardır ama bunu hiç kullanmamıştır. Hep küçük işlerde çalışmıştır. Şimdi ise barmaid olarak çalışmaktadır.
Çalıştığı bardan çıkarken patronu ona asılır ve onu bu durumdan kurtaran Beau Junger olur. Beau ona kız kardeşinin kendisi ile konuşmak istediği haberi ile gelir. Stella görüşüp görüşmeme konusunda kafası karışmış durumda iken yeni bir sorun ile karşılaşır. Patronuna vuran Beau'u erkek arkadaşı sanmışlardır. Onun adını öğrenmek için evine gelen adamlar evinin önünde beklediklerinden evinden çıkamaz haldedir. Beau'ı arar ve onun sayesinde evden çıkar.
Patronu bir mafyadır. İşinden olduğu gibi evine de gidemez hala gelir. Beau ona Teksas'a kardeşinin yanına gideceği bir uçak bileti verir ama Stella kardeşinin kendisini sevmeyeceği korkusu ile gidemez. Beau ise uçak korkusu olduğu için gitmediğini düşünür. Otobüs ile de gitmeyince onu götürme işi kendisine kalır.
Beau otuz sekiz yaşında güvenlik şirketi olan bir deniz piyadesidir. Vince'e bir iyilik yapacakken işler kontrolden çıkar. Stella'ya karşı sorumluluk hisseder tabi başka duygularda. Sekiz ay kimse ile birlikte olmaz. Annesini sürekli aldatan babasına benzemek istemediğinden artık seveceği bir kadın karşısına çıkana kadar bekleme kararı alır. Bu kararı zaten zorken Stella işleri daha da zorlaştırır. Stella ise ilk kez sevdiği adamla birlikte olmak isterken ikilinin çıktığı yolculuk işlerini iyice karıştırır.
İkili bir yandan duyguları ile uğraşırken bir yandan da yıllar sonra bir araya gelen kardeşler kaynaşmaya çalışır.
Bir de Blake ve Beau arasındaki Batman Superman çekişmeleri var ki eğlenmemek elde değil.
İkiliyi çok sevdim, eğlenerek okudum.Güzel bir son umudu ile kitaba devam ederken bir baktım ki son, resmen hevesim kursağımda kaldı. Hemen bitti. Çok kısaydı olaylar öyle kaldı son durumları öğrenemeden bitti .Bu son kitaba büyük bir darbe oldu.
Karton Cilt, 336 sayfa
30Temmuz2015 tarihinde, NEMESİS KİTAP tarafından yayınlandı