Avare duygular yine baskın çıkıyor. İstanbulun tarih kokan sokakları insanı avare yapıyor. Ahşabın şekli, taşın kıvrımı bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Anlayan anlıyor; anlamayan geçip gidiyor. Nedense durup bakan yok; ahşabın kesimi, taşın kesimi kimseyi ilgilendirmiyor artık. Durmadan geçip giden kalabalıklar sel gibi akıyor. Selin önünde durulamıyor. İstanbulda İstanbullu olmanın yerini İstanbulcu olmak alıyor.Deniz Somun, hem gezi hem deneme tadındaki bu kitabı daha önce yayımlanan Yadi Tepe İstanbul ve Geze Geze İstanbul kitaplarının birleştirilmesiyle Gezdim Gördüm Yazdım serisinin üçüncü ve son kitabını oluşturuyor.
Avare duygular yine baskın çıkıyor. İstanbulun tarih kokan sokakları insanı avare yapıyor. Ahşabın şekli, taşın kıvrımı bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Anlayan anlıyor; anlamayan geçip gidiyor. Nedense durup bakan yok; ahşabın kesimi, taşın kesimi kimseyi ilgilendirmiyor artık. Durmadan geçip giden kalabalıklar sel gibi akıyor. Selin önünde durulamıyor. İstanbulda İstanbullu olmanın yerini İstanbulcu olmak alıyor.Deniz Somun, hem gezi hem deneme tadındaki bu kitabı daha önce yayımlanan Yadi Tepe İstanbul ve Geze Geze İstanbul kitaplarının birleştirilmesiyle Gezdim Gördüm Yazdım serisinin üçüncü ve son kitabını oluşturuyor.