Yapay resmi kültür politikalarında ısrar etmek, Türk kültürünü ve Türk insanını kısırlaştırır. Böylesine bir kısırlık ise, çok sesli bir topluma temel oluşturamaz. Çünkü kültür yasakları ile çoğulcu bir toplum yaratmanın olanağı yoktur.Hiçbir Şey Değişmiyorsa ne yapmalıdır? Mehmet Altanın yanıt aradığı soru budur. Bu kitaptaki yazılar okunduğunda görülecektir ki Mehmet Altan başından beri bütün enerjisiyle bir şeylerin değişmesi uğrunda yazı yazmaktadır. Peki değişmesi gereken nedir? Her şey dönüp dolaşıp vatandaşına emreden devlet anlayışında kilitlenecektir. Öyle ki, vatandaşın sokakta gönül rahatlığıyla dolaşmasına bile bu emrin gölgesi düşmektedir. Hiçbir Şey Değişmiyorsa, Mehmet Altanın On Yıl Sonra yayımladığı yazılarından 1991 tarihli olanları içeriyor. Körfez Krizi, Özal, AT tartışmaları... Yakın geçmişi unutmaktan korkanlara.
Yapay resmi kültür politikalarında ısrar etmek, Türk kültürünü ve Türk insanını kısırlaştırır. Böylesine bir kısırlık ise, çok sesli bir topluma temel oluşturamaz. Çünkü kültür yasakları ile çoğulcu bir toplum yaratmanın olanağı yoktur.Hiçbir Şey Değişmiyorsa ne yapmalıdır? Mehmet Altanın yanıt aradığı soru budur. Bu kitaptaki yazılar okunduğunda görülecektir ki Mehmet Altan başından beri bütün enerjisiyle bir şeylerin değişmesi uğrunda yazı yazmaktadır. Peki değişmesi gereken nedir? Her şey dönüp dolaşıp vatandaşına emreden devlet anlayışında kilitlenecektir. Öyle ki, vatandaşın sokakta gönül rahatlığıyla dolaşmasına bile bu emrin gölgesi düşmektedir. Hiçbir Şey Değişmiyorsa, Mehmet Altanın On Yıl Sonra yayımladığı yazılarından 1991 tarihli olanları içeriyor. Körfez Krizi, Özal, AT tartışmaları... Yakın geçmişi unutmaktan korkanlara.