Hilafet Risâleleri projesinin genel yayın esasları ilk cildin Sunuşunda genişçe verildiği için burada onları tekrarlamadan II. Meşrutiyet Devrinin ilk cildi olan üçüncü ciltle alakalı bazı hususlara işaretle yetinilecektir.1. Meşrutiyetin ilânının akabinde matbuat âlemine gelen rahatlama sebebiyle bundan sonraki ciltlere alacağımız metinlerin, baskı yeri, baskı tarihi ve müellifini tesbit gibi önemli bazı maddî problemleri, -üzerindeki tarihin hicrî mi rumî mi olduğu meselesi hariç- büyük ölçüde azalmasına karşılık kayda değer bir kısmının hacimleri giderek artıyor. O yüzden bu cilde ancak 8 risâle-makale ve 3 ek alabildik. Hacim artışlarının sebebi elbette sadece matbuattaki serbestiyet değildir; hilafet-saltanat sistemiyle meşrutiyet idaresi arasında nazarî ve amelî irtibatlar arama/kurma cehdinin (belki mecburiyetinin) burada daha belirleyici olduğunu düşünebiliriz.Bu cilde aldığımız ilk risâlenin baskı tarihi 1908, son risâleninki ise 1915tir. Bir diğer ifade ile II. Meşrutiyetin ilk yılından Osmanlı Devletinin I. Cihan Harbine katıldığı günlere kadar gelinebilmiştir.2. Bu dönemde yazılıp basılan ve hilafet-saltanat meselelerine de temas eden meşrutiyet risâlelerinde tabii olarak büyük bir artış ve muhteva genişlemesi var. İlk cildin Sunuşunda mufassal olarak temas edildiği üzere bu metinler müstakil bir tür olduğu için onlardan sarf-ı nazar edilmiştir.II. Meşrutiyet devrinde, aktüel hilafet meselesine ve tartışmalarına doğrudan girmeden fakat halifeler tarihi yazmak suretiyle dolaylı olarak bu meseleye, hususen ilk dört halife ile sonrakiler arasındaki farklılıklara temas eden metinler de bulunmaktadır. Bunlar da projenin dışında mütalaa edilmiştir. Avlonyalı Süreyya beyin Fetretül-İslâm risâlesi bunun güzel örneklerinden biri olmalıdır (İstanbul, Matbaa-i Âmire-Artin Asaduryan, 1325, 338 s.).3. Metinlerin muhtevalarına bakıldığında ilk göze çarpan husus, bu dönemde iktidara gelen/yaklaşan İttihat ve Terakki çevresine veya zihniyetine mensup müelliflerin, II. Abdülhamit devrinde ısrarla kaçındıkları itaat merkezli İslâmî yönetim anlayışına büyük ölçüde yaklaştıkları; tersten söylersek iktidara geldikleri ve hilafetin siyasî, maddî ve mânevî nüfuzundan faydalanmak istedikleri için muhalefetten, muhalif söylemden süratle uzaklaştıkları ve hilafet-saltanat sisteminin yine II. Abdülhamit devrinde kaçındıkları mânevî-metafizik yönlerine ısrarla işaret ettikleridir. İkinci husus ise bir tür millî hilafet anlayışının inşa edilmeye başlanmasıdır. Siyasî-dinî düşünce tarihimiz ve Cumhuriyete giden yolun bilerek-bilmeyerek inşası açısından dikkatle takip edilmesi gereken bu önemli temayülün arkasında sadece giderek güç kazanan millî-milliyetçi düşünceler ve politikalar değil Osmanlı Devletinin sınırlarının ve nüfuz kabiliyetinin zayıflaması ve siyasî ufkunun daralmaya başlaması hadisesi de yatmaktadır. 4. II. Meşrutiyet Devrinde hilafet meselesinin uluslararası aktörleri arasında güçlü bir unsur olarak ve II. Abdülhamit Devrine göre hayli farklı bir şekilde Almanya yerini alacaktır. Balkan savaşlarıyla kuvvetlenecek, I. Dünya savaşı ile mutlaklaşacak olan bu ilişki, İstanbulda da siyasî ve fikrî karşılıklar bulacaktır. Bu cilde aldığımız Habil Âdemin risâlesi sözkonusu irtibat ve ittifak açısından önemlidir.5. Bu cildin başına koymayı düşündüğümüz Arap hilafet hareketi ve Osmanlı Devleti-Almanya arasında hilafet merkezli ilişkiler başlıklı araştırma metinleri, kronolojik olarak daha anlamlı olacağı düşüncesiyle 4. cildin başına tehir edilmiştir. Bizim yazdığımız Risâleler ve müellifleri hakkında bazı bilgiler başlıklı kısımda ise -ilk iki ciltte olduğu gibi- bu cilde giren risâlelerin muhtevası ve önemleri ile yazarları hakkında muhtasar müfid bilgiler ve hal tercümesi bilinenler için ana kaynakları verilmektedir.Uzun teşekkür listemize ilave etmek istediğim meslektaşlarım ve arkadaşlarım var. Hususen bu cildin bazı metinlerinin fotokopilerini ve bir kısım yardımcı kaynakları onlar vasıtasıyla temin ettim, mütevazi veya ciddi yardımlarını gördüm. Aynur Uraler, Cüneyt Köksal, Fatma Yüksel, Gülendam Nakipoğlu, Hatice Yüksel, Hilal Görgün, İlhami Yurdakul, Tahsin Görgüne ve her nasılsa birinci ciltte adını zikretmeyi unuttuğum Yasemin Erdinçe müteşekkirim. Gayret bizden, tevfik Allahtandır; tenkit ve tekmile de sizden olsun.
Hilafet Risâleleri projesinin genel yayın esasları ilk cildin Sunuşunda genişçe verildiği için burada onları tekrarlamadan II. Meşrutiyet Devrinin ilk cildi olan üçüncü ciltle alakalı bazı hususlara işaretle yetinilecektir.1. Meşrutiyetin ilânının akabinde matbuat âlemine gelen rahatlama sebebiyle bundan sonraki ciltlere alacağımız metinlerin, baskı yeri, baskı tarihi ve müellifini tesbit gibi önemli bazı maddî problemleri, -üzerindeki tarihin hicrî mi rumî mi olduğu meselesi hariç- büyük ölçüde azalmasına karşılık kayda değer bir kısmının hacimleri giderek artıyor. O yüzden bu cilde ancak 8 risâle-makale ve 3 ek alabildik. Hacim artışlarının sebebi elbette sadece matbuattaki serbestiyet değildir; hilafet-saltanat sistemiyle meşrutiyet idaresi arasında nazarî ve amelî irtibatlar arama/kurma cehdinin (belki mecburiyetinin) burada daha belirleyici olduğunu düşünebiliriz.Bu cilde aldığımız ilk risâlenin baskı tarihi 1908, son risâleninki ise 1915tir. Bir diğer ifade ile II. Meşrutiyetin ilk yılından Osmanlı Devletinin I. Cihan Harbine katıldığı günlere kadar gelinebilmiştir.2. Bu dönemde yazılıp basılan ve hilafet-saltanat meselelerine de temas eden meşrutiyet risâlelerinde tabii olarak büyük bir artış ve muhteva genişlemesi var. İlk cildin Sunuşunda mufassal olarak temas edildiği üzere bu metinler müstakil bir tür olduğu için onlardan sarf-ı nazar edilmiştir.II. Meşrutiyet devrinde, aktüel hilafet meselesine ve tartışmalarına doğrudan girmeden fakat halifeler tarihi yazmak sur... tümünü göster