Siz hiç bir ruha aşık oldunuz mu?
Hare oldu.
Öfkelendiğinde nasıl baktığını bilmeden,
gülümsemesinden bir nefret boyu kadar uzakken
acı kahve kokusuyla sınandı kalbi.
“Ateş'i sevmek çerçevedeki bir resmi sevmek gibiydi benim için. Üzülüyordum, kırılıyordum, heyecanlanıyordum.
Bazen cehennemin ateşten labutları olanca ağırlığıyla cılız
bedenimin üzerine devriliyordu, çoğu zaman hissedebileceğim en ufak duygunun zerresini bırakmıyordu benliğime.
Oysa cansız bir resimde hep aynı bakan suretten ibaretti,
ne zaman baksam buz gibi, ne zaman baksam ateş...”
Siz hiç bir ruha aşık oldunuz mu?
Hare oldu.
Öfkelendiğinde nasıl baktığını bilmeden,
gülümsemesinden bir nefret boyu kadar uzakken
acı kahve kokusuyla sınandı kalbi.
“Ateş'i sevmek çerçevedeki bir resmi sevmek gibiydi benim için. Üzülüyordum, kırılıyordum, heyecanlanıyordum.
Bazen cehennemin ateşten labutları olanca ağırlığıyla cılız
bedenimin üzerine devriliyordu, çoğu zaman hissedebileceğim en ufak duygunun zerresini bırakmıyordu benliğime.
Oysa cansız bir resimde hep aynı bakan suretten ibaretti,
ne zaman baksam buz gibi, ne zaman baksam ateş...”