Hıristiyanlık, vahye dayanan dinler içerisinde en nev-i şahsına münhasır teolojiye sahip olan bir dindir. Gerek kredo ve dogmaları ve gerekse ayinler boyutuyla incelendiğinde, Hıristiyanlığın bu özelliği hemen farkedilir. İzahı mümkün olan hususları anlama ve anlatmada her hangi bir problem yoktur. Ancak izah edilemeyen fakat inanılan diye formüle edilen bir çok husus vardır ki,325 yılında yapılan İznik Konsilinden 1962-1965 İkinci Vatikan Konsiline kadar 21 genel konsilde ve hatta 325den önce ve sonra toplanan milli ve bölgesel konsillerde bu anlamda yüzlerce problem yüzyıllarca tartışılagelmiştir.
Hıristiyanlık, vahye dayanan dinler içerisinde en nev-i şahsına münhasır teolojiye sahip olan bir dindir. Gerek kredo ve dogmaları ve gerekse ayinler boyutuyla incelendiğinde, Hıristiyanlığın bu özelliği hemen farkedilir. İzahı mümkün olan hususları anlama ve anlatmada her hangi bir problem yoktur. Ancak izah edilemeyen fakat inanılan diye formüle edilen bir çok husus vardır ki,325 yılında yapılan İznik Konsilinden 1962-1965 İkinci Vatikan Konsiline kadar 21 genel konsilde ve hatta 325den önce ve sonra toplanan milli ve bölgesel konsillerde bu anlamda yüzlerce problem yüzyıllarca tartışılagelmiştir.