Bu eser, zeka kavramının tarihi süreç içerisindeki anlam değişimini yeni kuşaklara, öğretmen adaylarına ve çocuklarına değer veren anne-babalara rehberlik etmek amacıyla hazırlanmıştır. Özellikle 1980lerden sonra hızlı değişen dünyada, zeka kavramında da yeni açılımlar ortaya çıkmıştır. Önce çoklu zeka anlayışı, daha sonra ise ortaya atılan duygusal zeka (EQ) yaklaşımı hem eğitim sistemlerini, örgütlerini ve hem de iş yaşamındaki işleyiş süreçlerini yeniden betimlemeye başlamıştır. İlk bölümlerde Aristodan Farabiye ve günümüze değin zeka kavramı tartışılmış ve bu temele dayalı olarak duygusal zeka yaklaşımı ve boyutları açıklanmaya çalışılmıştır. Daha sonraki bölümlerde ise, duygusal zekayı örgütlerde ve özellikle okullarda nasıl geliştirebileceğimiz tartışılmaya çalışılmıştır. Eserin son kısmında bilimsel geçerlik ve güvenirliği olan bir duygusal zeka ölçeği verilerek, uygulamaya geçirilmesine katkıda bulunmak amaçlanmıştır.
Bu eser, zeka kavramının tarihi süreç içerisindeki anlam değişimini yeni kuşaklara, öğretmen adaylarına ve çocuklarına değer veren anne-babalara rehberlik etmek amacıyla hazırlanmıştır. Özellikle 1980lerden sonra hızlı değişen dünyada, zeka kavramında da yeni açılımlar ortaya çıkmıştır. Önce çoklu zeka anlayışı, daha sonra ise ortaya atılan duygusal zeka (EQ) yaklaşımı hem eğitim sistemlerini, örgütlerini ve hem de iş yaşamındaki işleyiş süreçlerini yeniden betimlemeye başlamıştır. İlk bölümlerde Aristodan Farabiye ve günümüze değin zeka kavramı tartışılmış ve bu temele dayalı olarak duygusal zeka yaklaşımı ve boyutları açıklanmaya çalışılmıştır. Daha sonraki bölümlerde ise, duygusal zekayı örgütlerde ve özellikle okullarda nasıl geliştirebileceğimiz tartışılmaya çalışılmıştır. Eserin son kısmında bilimsel geçerlik ve güvenirliği olan bir duygusal zeka ölçeği verilerek, uygulamaya geçirilmesine katkıda bulunmak amaçlanmıştır.