Bilimin tarafsız olduğu/olması gerektiği yönündeki yaygın burjuva kanı, kasıtlı bir ihmalin üzerinde yükselir: Bilim gibi bir alanda taraf tutmanın, iradeyle, tercih etmekle, şu ya da bu tarafa gönül indirmekle ilgili olmadığını; çözülecek problemin seçiminden çözme yöntemine kadar, bilimsel bir süreci oluşturan tüm aşamalarda, niyetten tamamen bağımsız ve zorunlu olarak taraflaşmaların olduğunu görmezden gelmektedir. Elinizdeki kitabı oluşturan makalelerin yazarları, bu kaçınılmaz durumun farkında olan ve taraf tutmayı, bilimin dünya-üstü, tarih-üstü bir kendindelik, bir dokunulmazlık hali varmış da ona halel getirecekmiş gibi gören taraflılara karşı, insanlığın safında bir bilim anlayışını benimseyen bilginlerdir. 30lu yıllardan başlayarak, özellikle SSCBde bilimsel çalışmalara sağlanan muazzam olanakların ve özgürlüğün etkisiyle görülen bilimsel sıçrama, bu bilimcilerin çalışmalarında açıkça görülmektedir.Bugünkü bilimsel düzeyin öncesiz olmadığı, uzay teknolojisinden ileri düzeyde elektroniğe, süper iletkenlerden genetik kopyalamaya kadar pek çok güncel kavramın, kökenleri itibariyle bilim tarihinin yakın sayfalarında mevcut olduğu, dönemin çalışmalarını izleme, belgelerini inceleme şansı bulanlar için açıktır. Ama SSCBnin üzerine örtülen sessizlik kefeni, onun bilginlerini de kapsayacak denli geniş kesildi. Eşine az rastlanır bir bilimsel rönesans dönemi olarak da değerlendirilebilecek sürecin belgeleri, bugün için de ilgi çekiciliğini koruyor.
Bilimin tarafsız olduğu/olması gerektiği yönündeki yaygın burjuva kanı, kasıtlı bir ihmalin üzerinde yükselir: Bilim gibi bir alanda taraf tutmanın, iradeyle, tercih etmekle, şu ya da bu tarafa gönül indirmekle ilgili olmadığını; çözülecek problemin seçiminden çözme yöntemine kadar, bilimsel bir süreci oluşturan tüm aşamalarda, niyetten tamamen bağımsız ve zorunlu olarak taraflaşmaların olduğunu görmezden gelmektedir. Elinizdeki kitabı oluşturan makalelerin yazarları, bu kaçınılmaz durumun farkında olan ve taraf tutmayı, bilimin dünya-üstü, tarih-üstü bir kendindelik, bir dokunulmazlık hali varmış da ona halel getirecekmiş gibi gören taraflılara karşı, insanlığın safında bir bilim anlayışını benimseyen bilginlerdir. 30lu yıllardan başlayarak, özellikle SSCBde bilimsel çalışmalara sağlanan muazzam olanakların ve özgürlüğün etkisiyle görülen bilimsel sıçrama, bu bilimcilerin çalışmalarında açıkça görülmektedir.Bugünkü bilimsel düzeyin öncesiz olmadığı, uzay teknolojisinden ileri düzeyde elektroniğe, süper iletkenlerden genetik kopyalamaya kadar pek çok güncel kavramın, kökenleri itibariyle bilim tarihinin yakın sayfalarında mevcut olduğu, dönemin çalışmalarını izleme, belgelerini inceleme şansı bulanlar için açıktır. Ama SSCBnin üzerine örtülen sessizlik kefeni, onun bilginlerini de kapsayacak denli geniş kesildi. Eşine az rastlanır bir bilimsel rönesans dönemi olarak da değerlendirilebilecek sürecin belgeleri, bugün için de ilgi çekiciliğini koruyor.
178 sayfa